ÖMÜR DEDİĞİN “BİR GÜN”

İkinci sura üflendikten sonra kabrinden kalkan insanlara Allah, soracak: “Yeryüzünde kaç gün kaldınız?” Onlar da ‘’Olsa olsa bir gün, hatta  bir günden daha az” diye cevap verecekler’’ (Müminun  Suresi ;112/113) Bu ayetin tefsirinde İbni Ebi Hatem den rivayette Peygamber Efendimiz buyurdular: Ehli cenneti cennete , ehli cehennemi  cehenneme koyduğunda: ‘’Ey cennet ehli yeryüzünde kaç sene kaldınız diye soracak. Onlarda bir gün ya da daha az diye cevap verecek. Cenabı Hak; evet o bir gün, ya da daha az zaman içinde rahmetimi, rızamı, cennetimi kazandınız. Şimdi ebediyen orada kalınız diyecek. Sonra cehennem ehline soracak. Yeryüzünde ne kadar kaldınız diye soracak. Onlarda bir gün ya da daha az diye cevap verecek. Ne kötü o bir gün yada daha az zaman içinde azabımı ve gazabımı kazandınız. Ebedi cehennemde kalın diyecek.’’(Tefsirul Münir:18/113)

Evet, dostlar ömrün hülasası bir gün ve hasılası ya ebedi cennet ya da cehennem. Şimdi kendimize o gün gelmeden sormamız gerekir yolun sonu nereye? Yaşadığımız hayat Salihlerin, sadıkların ve nebilerin hayatına ne kadar benziyor? Onlardaki dert, tasa, gayret fedakârlık bize ne kadar yansıyor? Cenneti ve ebedi saadeti kazanmak için neler yapmalıyım sorusuna kısaca cevap vermeden önce bilelim ki dünya hayatı çok kısa. Yüce Allah bizi sorumlu ve vazifeli kılmış. Herkes hesabını tek başına kendisi verecek.

Şimdi ebedi cennetleri kazanmak için nelere dikkat edeceğiz onları görelim:

1.Her şeyin başı helal gıda. Kazancı helal olmayanın, ameli salih olmaz, duası adresini bulmaz. Bir Allah dostuna camide nerede namaz kılmak evladır diye sorulur. Kazancın helal olsun izlediğin yerde kıl cevabını alır. O yüzden ibadetin başı helal lokmadır denmiştir.

2.Kuran okumak, Onun en güzel tefsiri olan Peygamberimiz hayatı ve uygulamalarını öğrenmek. Kuran okumak için özellikle gecenin bir saatinde kalkıp Allah’ın kitabıyla buluşmak. Elhamdülillah çok güzel tefsirler var onları mütalaa ederek istifade etmeli.

3.Dua ve istiğfar. Mümin özellikle farz namazları erkânıyla eda ettikten sonra gönülden dualar etmeli. Samimi dualar, seherde yapılan istiğfarlar mutlaka meyvesini verecektir inşallah. Yalnız kavli dua değil, fili dualarımız da olmalı. Kasabanın birinde halk hocayla beraber sahraya çıkıp yağmur duası etmişler. Bir türlü bekledikleri yağmur yağmamış. Sonra o kasabaya bir veli gelmiş. Ondanda dua talebinde bulunmuşlar. O Allah dostu yanındaki birkaç kişiyle kasabanın kenar mahallesinde damı tamir isteyen bir fakirhaneyi ziyaret etmiş. Evin büyük kızı, damı göstermiş. ‘’Çoktandır dua ediyorum yağmur yağmasın diye yoksa perişan olacağız‘’ demiş. Kasabadan birkaç kışı hemen gerekli tamiratı yapmış. Bakmışlar küçük kızın ayakları çıplak, ayakkabısı paramparça. Allah dostu ona da sormuş ‘’sen ne diye dua ediyordun’’ diye. Bende yağmur yağmasın diye dualar ettim. Yağarsa ayaklarım çamur içinde kalacak. Ona da güzel bir ayakkabı giydirmişler. Ayrılırken beklenen yağmur yağmaya başlamış.

4. İbadetleri huşu ile eda etmek. İman iddiasında bulunanların ibadette gevşek olması olacak şey değil. Başta namaz olmak üzere zekât, oruç samimi müslümanın temel vazifesidir. İbadet yapmadan cennet ummak ham hayaldir. İbni Kayyım ibadet üç parçadan oluşan bir kuşa benzer. Başı muhabbet, bir kanadı haşyet, diğer kanadı ümitten ibarettir. İbadet deyice; Allahın razı olduğu bir işi Peygamberimizin gösterdiği şekilde yerine getirmektir. Peygamberin (sav) örnekliğini önemsemeyen, benimsemeyen kişilerin ibadet diye yaptıkları Hak katında kıymet ifade etmez. Zira Kuranı Kerimde ‘’ namazı dosdoğru kılın ‘’ anlamına egimussalate tabiri geçer. Bu Peygamberin kılıp gösterdiği şekilde kılın anlamına gelir. Çünkü Sevgili Peygamberimiz ‘’ benden gördüğünüz gibi namaz kılın ‘’ buyurmuştur.

5.Geceleri ihya etmek. Gönül ehli geceleri,  ihya için fırsat bilir. Salihler ve sadıklar kervanı hep geceleri ibadet ve istiğfar ile manevi yolculukta mesafeler almışlar, ilahi feyizlerle iç dünyalarını aydınlatmışlardır. Özellikle seher vakitleri Kâbe mumu gibi yanıp durmuşlardır. Teheccüt namazı, Kuran kıraati, zikir ve salatü selamlar, tevbeyi istiğfarlar vaz geçilmezi olmuştur. Bazı Allah dostları kırk yıl teheccüt namazını Yasin suresiyle kılmıştır.  ’’Onlar geceleri pek az uyurlardı. Seher vakitlerinde istiğfar ederlerdi.’’ (Zariyat :17 /18)

6.Salih ve sadıklarla beraber olmak. Rabbimiz buyuruyor: ‘’ Ey İman Edenler, Allaha karşı gelmekten sakının, sadıklarla beraber olun.’’ Devrinde yaşadığı istikameti düzgün insanlarla gönül beraberliği bizim için ganimettir. Bu dünya beraberli inşallah cennette beraberliği netice verecektir. Peygamber efendimiz ‘’ kişi sevdiği ile beraberdir ‘’ buyurunca sahabe hiçbir müjdeye bu kadar sevinmemiştir. Rabbim dünya ve ahret sevdikleriyle bizi beraber eylesin!

7. Güzel ahlak sahibi olmak. İnsanın sadece fiziki yapısının güzelliği yetmez, huylarının ve ahlakının güzelliği çok önemlidir. Peygamberimiz (SAV) ‘’güzellerin en güzeli, ahlak güzelliğidir‘’ buyurmuşlar. ‘’ Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim’’ derken dinin hedefinin güzel ahlaklı insanlar yetiştirmek olduğuna dikkat çekmiştir. Kuranı Kerim ‘’Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin.’’  Ayetiyle ebedi örneğimizin en önemli özelliğine dikkat çekmiştir. Bir Allah dostu talebelerine ‘’ahlakınız nerdeyse dersiniz oradadır ‘’ uyarısında bulunmuştur. Mümin gittiği yere cenneti götüren güzel ahlaklı 4 kişilik abidesidir.

8. Zikrullaha devam etmek. ‘’Allah’ı zikretmek en büyük ibadettir .’’ ( Ankebut :45) İnsan kimi en çok severse dilinde kalbinde  onu zikreder. Kişi Allahtan gafil olunca nefis ve şeytan onu kötü şeylerle meşgul eder. Ömür sermayesi boşa harcanacak kadar ucuz değildir. ‘’Kendi kendine yalvararak ve ürpererek hafif bir sesle sabah akşam Rabbini zikret! Gafillerden olma ‘’ (Araf :205) kalpler Allah’ı anınca huzur bulur ve manen dirilir .

9. Ölümü tefekkür etmek. Hepimiz için mutlak bir veda günü var. O günü ömrümüzün finali olarak kapatacağız. İmanla mı imansız mı gideceğiz bilmiyoruz. Bu musallat olan salgın bize bir kez daha bu gerçeği yakinen hatırlattı. Yine Peygamberimiz ‘’nasıl yaşarsanız öyle can vereceksiniz, nasılda ölürseniz öyle dirileceksiniz ‘’ uyarısıyla imanlı yaşarsak imanlı öleceğimize dikkatimizi çekiyor. Tevbeye acele etmemizi tembih ediyor.’’ İnsana nasihatçi olarak ölüm yeter ‘’ buyuruyor.

Dünya bir gündür. Oda bugündür. Rabbim ömrümüzü bereketli kılsın! İmanla tamamlamak nasip etsin! Son günümüzü en mutlu günümüz eylesin!

Recep UZUN