NEDEN SİYASETE GİRDİM?
NEDEN SİYASETE GİRDİM?
Değerli arkadaşlarım, dostlarım. Bana özelden soruyorsunuz neden “Milletvekili Aday Adayı”olmadığımı. Ben siyasete ”Doğruya, doğru; yanlışa yanlış” dediği için ve Y. Refah Partisi kurulduğu andan itibaren gönlümde ay ve başaklı al bayrağın beni çocukluğuma götürmesi, Genel Başkanımız Fatih Erbakan’ın sesinde, soluğunda, duruşunda Rahmetli Erbakan Hocamızın sesini duymam nedeniyle girdim. Şuan Cumhur ittifakına katıldığımız için eleştirilsek de, Milli Görüş prensiplerimizin uygulanmaması halinde ayrılacağını defaten dile getirdi. Bu kadar ağır eleştiriler yapılırken niye aynı safta yer aldı diyenler var. Siyasette böyle şeyler oluyor. Bahçeli-Erdoğan örneğinde olduğu gibi. Bugün HDP den rahatsız olup, partisinden istifa eden milliyetçiler var. Masadan kalkıp tekrar oturanlar da var. Adaylığını masaya dayatıp, demokrasi naraları atanlar da var. Canlı yayında spontane bir şekilde CB aday adayı olup, herşeyi bilen ceza hukukçusu olarak yorumculuğa devam eden de var.
Herkesin bir yeteneği vardır. Velhasılı siyaset aslında benim karakterime, kişiliğime de uygun değil. Bir fotoğraf karesinde yer alabilmek için birbirini ezen insanlar bana her zaman tuhaf gelmiştir. Mesela dört yıldır siyasetin içinde olmama rağmen genel merkezden bir kişi dışında hiç kimsenin bende numarası yok. O da, özel bir konuda tarafımdan küçük bir yardım(oto ekspertiz) istendiği için var. Ancak siyaseti yukarıdaki gibi tabiri caiz ise dalkavukluk yaparak değil, hakkıyla yapanları da her zaman gıpta ederek takip etmişimdir. Yerelden örnek verecek olursak farklı siyasi görüşte olmamıza rağmen Eda Doruk Çivici’nin duruşu, ifade kabiliyeti, fedakarlığı, azmi nedeniyle takdir ediyorum. Yine Abdullah Uçar’ın İlçe Başkanlığı dönemindeki duruşunu, çabalarını, teşkilatçılık anlayışını, tevazusunu, yönetimini oluşturmadaki hassasiyetini beğeniyorum. O da önceki dönem temayüllerde en yüksek oyu almasına rağmen, tercih edilmemişti. Maalesef her zaman hakeden hak ettiği yerde olmuyor. Ancak siyaset sabır ve sebat gerektiriyor.
Bana dönecek olursak kariyer planlamamda hiçbir siyasi hedefim olmamakla birlikte, İlçe Başkanlığı görevini de işlerimin yoğunluğuna rağmen vazifenin tebliğ edilmesi, ısrarcı olunması nedeniyle almak durumunda kaldım. Görevi devralalı altı yedi ay gibi bir süre oldu. Bu süreçte ittifak konusundaki belirsizlikler, yönetimde sürekli revizyon yapmak durumunda kalmamız nedeniyle çok aktif olamadık. Ancak bundan sonra inşallah tamamen isteklilerden oluşturduğumuz yönetim kadrosuyla hayırlı hizmetler yapacağız. Bir sonraki kongreye kadar da görevime devam ederek Milli Görüş davasına bir dönem gerçek manada hizmet ederek, bayrağı benden sonraki kardeşlerime devretmek istiyorum.
Son olarak Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun dediği gibi bu seçimler de geçer, kalp kırmayalım. Seçimden sonra geriye komşun kalır. Arkadaşın kalır. Sevgi, saygı ve muhabbetle. Vesselam,
Av. Arb. Mehmet Sami UZUN