O HİLAL ORADA OLDUĞU MÜDDETÇE
Aliya İzzet Begoviç’le ilgili bir hatıra anlatılır: Bosna savaşı sonrası Sırplarla görüşmeler sürmektedir. Sırp heyetinin başındaki komutan şehrin en yüksek yerinde yükselen dev haçı gösterip ; “ Bu haçı görüyor musunuz? Bu haç burada olduğu müddetçe bu topraklar Hıristiyan olarak kalacak” diye ihtarda bulunur Müslüman heyete.
Aliya aya kalkar dağın üzerinde yükselen hilali gösterip ; “Bu hilali görüyor musunuz? Bu hilal bu gökyüzünde olduğu müddetce bu topraklar İslam toprağı olarak kalacaktır” der.
Şimdi sizlere Hadid Suresinin 22. Ayetinin mealini yazıp bazı tespitlerde bulunmak istiyorum.” Ne yeryüzünde, ne de kendi bünyenizde başınıza gelen ve size göre ilk bakışta kötü veya iyi görülen hiçbir şey yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce bir kitapta kayıtlı olmasın. Yani gerek nimet gerekse belâ ve musibet olsun, başınıza gelen hiçbir şey, Bizim bilgimiz dışında değildir. Bütün olup bitenler, bir hikmet dâhilinde önceden yazılan kader kitabında mevcuttur. Bu nasıl olur demeyin. Hiç kuşkusuz bu, Allah için çok kolaydır”(Mahmut Kısa meali).
Birincisi: Bu ayet Kuranı Kerimde yer aldığı sürece kimse kaderi inkâr edemez. Peygamber Efendimizin mübarek sözlerini dikkate almayıp Kuran diyenler istedikleri kadar çabalasın ayet ilmi ezeli ve lehfi mahfuza kesin işarettir.
İkincisi: Kuranda iman esaslarıyla ilgili iki ayet var ikisinde de kader geçmiyor diyenlere sormak lazım diğer ayetleri nereye koyuyorsunuz? Size ayetlere kota koyma yetkisini kim verdi? İslam esaslarının toplu olarak zikredildiği bir ayet yok diye inkâra mı yelteneceksiniz?
Üçüncüsü: Hani hadisleri Kurana arz ediyordunuz? Anlaşılan o ki Kuranı bir yerlere arz edip ayetleri kafanızda oluşturduğunuz mantığa mahkum ediyorsunuz. Şablonunu kendi koyduğunuz bir Kuran algısıyla toplumu nereye götüreceksiniz?
Süslü kelimeler, farklı söylemler gençlere cazip gelebilir. İndirilen din iddianız dışınızdakileri uyduruk bir dinle itham toplumda nasıl bir ayrışma oluşturacak hiç düşündünüz mü?Islah etme iddiasıyla ifsat ettiğinizin farkında mısınız?
Biz “Kuran bir gemi Hz. Muhammet kaptan. Ne gemi kaptansız , ne de kaptan gemisiz işe yaramaz” tepsinin arkasındayız.Kusura bakmayın ebedi kaptanımız O (s.a.v.) dir. Başkasını kabul etmeyiz.Peygamberimize medhiyeler düzüp kaptan köşküne kurulmaya heveslenenler , aklınızdan bile geçirmeyin diyoruz.Biz Rab olarak Allah’ tan resul olarak Hz. Muhammed ‘den razıyız.
Üstad Necip Fazıl ne güzel söylemiş:
Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim;
Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim!..
RECEP UZUN
ruzun5252@gmail.com