ALTIN
DOLAR
EURO
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ordu °C

EDEP YAHU!

22.05.2018
1.019
A+
A-
EDEP YAHU!
Reklam

İslam da edep o kadar önemli ki, onu tarif etmek istesek “İslam edepten ibarettir” diyebiliriz.Edep güzel ahlakın dışa vurumudur.İmanı kamil olmanın şartı ahlakın güzel olmasıdır.Şu dünyada insan-ı kamil olma hedefimize ulaşmak için; imanı sahih, ameli salih, ahlakı cemil Müslüman kişiliğini kuşanmak zorundayız.Bu yüzden edep en kıymetli tacımızdır. Hz. Mevlâna da şöyle der: “Eğer insanoğlu edepten mahrum ise insan değildir. İnsanın hayvandan farkı edeptir. Gözünü aç ve Allah’ın bütün kelamına dikkat et. Âyet âyet bütün Kuran’ın manası edeptir.”

Edep deyince akla öncelikle ve özellikle Allah ve Rasulüne karşı edepli olmak gelir. Yüce Rabbimiz ilahi hitabında şöyle buyuruyor:

Ey inananlar! Allah’ın ve —O’nun emirlerinin tebliğcisi ve uygulayıcısı olan— Elçisinin önüne geçmeyin. Bireyi ve toplumu ilgilendiren hiçbir konuda Allah’a ve Elçisine danışmadan, yani Kur’an ve Sünnet’i araştırıp o konuda İslâm’ın hükmünü öğrenmeden karar vermeyin. Kendi düşüncenizi, beklentinizi ve menfaatinizi Allah’ın hükmünün önüne geçirmeyin ve geçirilmesine izin vermeyin! Allah’tan gelen ilkeleri çiğnememe konusunda son derece titiz ve dikkatli davranın, dürüst ve erdemlice bir hayat sürerek kötülüğün her çeşidinden titizlikle sakının! Unutmayın ki, Allah her şeyi işiten, her şeyi bilendir(Hucurat Suresi:1)

Edep timsali eşsiz önderimiz ve ebedi rehberimiz bu konuda da örnek olarak önümüzdedir.”beni rabbim edeplendirdi de oyüzden edebim çok güzel oldu” buyurmuştur.

Bakıyorsun bir ilahiyat profesörü “bize sadece Allahın kitabı yeter” dediği halde o kitaba yirmi beş cilktlik tefsir yazıyor.Madem Kuran yeter diyorsun binlerce sayfalık yorumu niye ekliyorsun? Bu ne yaman çelişki. Peygamber Efendimizin hadislerine Onun Sünneti seniyyesine karşı seslerini yükseltenlere “edep ya hu” demek hakkımızdır sanırım. İlahi ihtar çok açık:” Ey inananlar! Allah Elçisinin huzurunda konuşurken sesinizi Peygamberin sesinden daha çok yükseltmeyin. Ona, birbirinize seslendiğiniz gibi saygısızca bir ifadeyle seslenmeyin. Onunla veya “onun hakkında” konuşurken gayriciddî, laubali davranmayın. Yoksa bütün iyilikleriniz ve güzel işleriniz boşa gider de, farkında bile olmazsınız”(Hucurat Suresi;2)

 

Bir gün kendini modernist akıma kaptırmış gençlerden biri.

-”Kuranda Allah Peygamberinden Muhammed diye söz ederken neden ben Muhammed demiyeyim, ne sakıncası var?” diye sorunca cevabım şöyle olmuştu:

-“Yüce Allah makamına uygun olarak elçisinden ismiyle söz eder. Sen de O makama cıkınca aynı hakkını kullanırsın.” Cevabını vermiştim. Öyle ya bir öğretmen öğrencisinin adıyla onu çağırsa bu öğrenci için iltifattır. Ama öğrenci hocasına adıyla hitap etse edepsizlik etmiş olur. Ahmed b. Hambel Hazretlerine biri bir konuda danışır. O da konuyla ilgili bir hadis rivayet eder. Adam “senin görüşün ne “ deyince hazret:”Be adam sen münafık mısın. Peygamberin sözüne karşı benim görüşüm mü olur.”deyip adamı huzurundan uzaklaştırır. Hz.Ömerin Rasulullahın hükmüne itiraz eden münafığa ne yaptığı cümlenin malumudur. O halde izini takiple emrolunduğumuz Kutlu Nebinin sözünü de dinlemek imanımızın gereğidir. Şimdi O nun edebinin satır başlarına bakabiliriz:

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizin hayatı bir edep dershanesidir. Hiç yüksek sesle konuşmazlardı. İnsanların yanından yavaşça ve tebessümle geçerlerdi.  Hoşlanmadıkları kaba bir söz işitince insanların yüzlerine karşı bir şey söylemezlerdi. Kahkaha ile gülmemişlerdi. Tebessüm hâlinde bulunurlardı. Kimsenin yüzüne dikkatle bakmazdı. Kimseye fena söylemez, kimsenin sözünü kesmez, kimsenin hatâsını yüzüne vurmazdı. Kendisine birisinden hoşlanmadığı bir söz ulaştığında: “Falana ne oluyor ki şöyle şöyle söylüyor.” demez de, “Bazı kimselere ne oluyor ki şöyle şöyle söylüyorlar” buyururdu. Kesinlikle hakâret etmez, mübârek ağzından kaba bir söz çıkmaz ve lânet etmezdi. Kimseyle münâkaşaya girişmezdi. Hakk’a itiraz edilmesinin ve hakkın çiğnenmesinin hâricinde öfkelenmezdi. Birisini azarlayacak olduğunda sadece:  “–Allah iyiliğini versin, ona ne oluyor ki…” derdi. Boş ve lüzumsuz konuşmazdı. Kendisinden bir şey istendiğinde, «hayır» dediği vâkî değildi. Sükûnet hâli uzun sürerdi. Bir söze başlayınca, onu yarım bırakmaz, tamamlardı. Bir meclise girince, neresi boş kalmışsa, oraya oturur, herkesin de öyle yapmasını arzu ederdi. Bizzat yapmadığı bir işi başkalarına emretmezdi.

Hemen bütün hadis kitaplarında “kitabul edep” diye bir bölüm vardır. Sevgili Nebi nin edep ve haya ile ilgili söz ve uygulamaları o bölümde yer alır. Özellikle gençlerimiz o kısımları sindire sindire okumalıdır.

İlahiyat son sınıfta okurken yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşayım. Konya nın meczupları meşhurdur. Havanın çok güzel olduğu bir bahar günü yaya olarak okula giderken bu meczuplardan biri yolumda belirdi. Baktım para istiyor, elimi cebime götürdüm beş lira verecektim ki “öbür cebinde ki yirmiyi ver” demez mi.Tabi öbür çepteki yirmi lirayı verdim.Yüzüne bir tebessüm kondurup “sınıfı geçtin” dedi.Okula varınca iki arkadaşıma olayı anlattım.onlar alaycı bir şekilde “deli seni kandırmış.Paranı da almış” diyerek hayli güldüler.Bir meczuptan deli diye söz etmelerinden sonra Haziranda sınıf doğrudan geçemediler.Mezuniyet gecikince bir yıl sonra görev aldılar.Onlar için çok zor bir yıl geçirdiler.

Bir garip  kula yapılan böyle acılara sebep olursa Allah ın sevgili kuluna yapılacak edepsizliğin sonucunu siz hesap edin. İslamın şartı beş, altıncısı kişi haddini bilmektir demişler.

Sevgili genç kardeşlerimden ricam, kalem ve kelamda edebe riayet etmeleridir. Rabbim Yusuf yüzlü gençlerimizin edebini de güzel eylesin!

RECEP UZUN

ruzun5252@gmail.com

Yorumlar

Reklam
ETİKETLER: , , ,
BİR YORUM YAZIN

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.