VAHDET VE KARDEŞLİK

           VAHDET VE KARDEŞLİK

Her Müslüman bilir ve iman eder ki; dünya-ahret huzur ve mutluluğumuzun reçetesi Kuran’da, uygulaması sünnette mevcuttur. Bu gerçeği doğru anlaşılıp uygulandığı her zaman ve zeminde ümmeti Muhammet izzetle yaşamış âleme nizam intizam vermiş adalet tevzi etmiştir. İşte bize yol gösteren ayet Ali İmran 103: ‘’ Hep birlikte, Allah’ın yeryüzüne uzatmış olduğu Kur’an ipine sımsıkı sarılın; sakın ayrılığa düşüp parçalanmayın! Allah’ın size bahşetmiş olduğu İslam, iman ve kardeşlik nimetini hatırlayın: Hani siz İslam ile tanışmadan önce, birbirine kan davası güden düşman kabileler ve gruplar idiniz de, Allah kalplerinizi kaynaştırıp birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde hepiniz kardeş oldunuz.

_   Hani ateş dolu bir uçurumun tam kenarında parçalanıp yok olmak üzere idiniz de, Allah sizi oradan kurtardı’’   Bir Allaha imanın adı tevhid meyvası vahdet (ümmetin bir ve beraber oluşu) dur.

Peygamber Efendimiz bu ayetin açıklaması sadedinde ‘’ Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulüm etmez, onu düşmanına terk etmez, ona ihanet etmez, onu yalanlayıp mahcup etmez. Müslümanın müslümana namusu,  canı, malı haramdır. Takva buradadır deyip kalbini işaret ettikten sonra; kişiye şer olarak kardeşini hor görmesi yeter ‘’  buyurdular .(Buhari, Müslim, Tirmizi)

          Müslümanları birbirine düşüren haset, dünyalık hırsı ve kör taassubun ne büyük felaketlere yol açtığına tarih defaatle şahit olmuştur. İşte bunların en fecilerinden biri Hulagu‘nun  Bağdatı istila edip sekiz yüz bin müslümanı katletmesidir. Sebebi çok basıt bir kıskançlıktır. Şii âlim Tusi bir kitap yazıp Abbasi halifesi Mutasıma takdim eder. Halife zamanın şeyhül islamına kitabı incelemesini söyler. Şeyhulislam kitabı inceler ve güzel hazırlandığını görür. Ancak hasedi itirafına engel olur. Bu kitabı överse halife beğenir Tusi’yi yerine şeyhülislam tayin eder düşüncesiyle halifenin huzurunda Tusi’ye hitaben : ‘’Bunun yerine Maveraun Nehirden birkaç çift öküz getirsen daha makbule geçerdi‘’ der. Tusi bu duruma içerlenir   ‘’onu da yapar, o öküzleri de getirmeyi bilirim.”  deyip huzurdan ayrılır.

Müslüman Tusi, gök tanrıya tapan müşrik Hulagu’nun yanında soluğu alır. Zengin Bağdatı alıp topraklarına katmaya Onu ikna eder. Bağdat kuşatılınca Tusi  ‘’istediğin öküzleri getirdim’’  diye şeyhul islama haber salar. Oysa Halife de şiidir, onu düşünmez, hırs ve haset ateşinin yangını Bağdatı sarar. Halife Mutasım barış çareleri aramak için sadrazamı Alkameyi Hulagu’ya gönderir. Ne yazık ki sadrazam da hain çıkar. Düşmanla işbirliği yapıp halifeye tuzak kurar feci bir şekilde onu katlettirir. Sonuç yüz binlerce Müslüman kanı dökülür. Tarihi miras yağmalanır. Yüzyılların birikimi kitaplar Dicle nehrine atılır, nehir haftalarca mürekkep akar. Tabi hain Alkame de katledilip cehennemdeki yerine gider. Geride o büyük ihanetin ibretlik can yakan manzarası kalır.

İşte böyle sevgili dostlar, bizler Allah’ın bir lütfu sayesinde 15 Temmuz ihanetinden kurtulmuş olduk. Hainler emellerine ulaşsaydı neler olacaktı bir düşünün? Rabbim onları ebediyen kirli emellerine ulaştırmasın! Ümmetin birliğine, ordumuzun muzafferiyetine, son kalemizin hıfzı emniyetine çok dua edelim.

Akif’imizin dediği gibi:

‘’Kaç yurda veda etmedik biz bu uğurda,

        Elverdi gidenler, acıyın eldeki yurda.’’

          Recep UZUN

          ruzun5252@gmail.com