ALTIN
DOLAR
EURO
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ordu °C

İBADET VE UBUDİYET’İN ÖNEMİ

05.07.2018
1.000
A+
A-
İBADET VE UBUDİYET’İN ÖNEMİ
Reklam

İBADET VE UBUDİYET’İN ÖNEMİ

İbadet; kalbinde iman, kafasında akıl bulunan her ergen Müslümanın Allah rızası doğrultusunda yaptığı faaliyettir. Kısaca söyleyecek olursak rabbimizin emir ve yasaklarını dikkate alarak yaptığımız her iş ibadet oluyor.

“Sana ölüm gelesiye kadar Rabbine ibadet et.”  (HİCR SURESİ – 99) Ayetinden anlaşılacağı üzere son nefese kadar ibadetle mükellefiz. Başta namaz olmak üzere ibadetlerimiz dünya ve ahret saadetimizin garantisidir.  İbadetlerimiz aynı zamanda imanımızın sigortasıdır. İbadet olmadan Allahtan nasıl mükâfat bekleyebiliriz. Fatiha suresi ki günde en az kırk defa okuyoruz. Dördüncü ayette ‘’ Yalnızca sana ibadet eder, bütün emirlerine kayıtsız şartsız boyun eğeriz. İyiyi kötüyü, güzeli çirkini, doğruyu eğriyi belirlemede kendimize yalnızca ilahi ölçüleri rehber ediniriz. Senden başka hayatımıza yön verecek, kurallar koyacak otorite kabul etmeyiz. Senin buyruklarına aykırı hükümler veren hiçbir güce —kim olursa olsun— asla boyun eğmeyiz. Ancak senden yardım dileriz: Her türlü iyiliğin, lütuf ve nimetin senin elinde olduğunu bilir, senin iznin ve onayın olmadıkça hiçbir dileğin gerçekleşmeyeceğine yürekten inanırız. Dertlerimize devayı, hastalığımıza şifayı, sıkıntılarımıza çareyi ancak sende ararız. Senden başka hiçbir varlığa el açıp dua etmez, hiç kimseden medet ummayız. Sadece Sana yalvarır, ancak Senin kudret ve merhametine sığınırız.(Kısa açıklamalı Kuranı Kerim Meali; Mahmut Kısa)

Ubudiyet Allah’ımızın bizim için tayin ve takdir ettiği her hükme gönülden teslim olup boyun eğmektir. Bu da Gazali’nin işaret ettiği gibi dört maddede gerçekleşir:

1-) AHİTLERE (SÖZLEŞMELERE) VEFA GÖSTERMEK: Kulun Allah ile ELESTÜ bezminde muahedesi olmuştur. Şöyle ki: Rabbimiz insanların ruhlarına: ELESTÜ BİRABBİKÜM: Ben sizin Rabbiniz değil miyim? Buyurdu. İnsanların ruhları: KALU BELA: Evet sen bizim Rabbimizsin. Diye cevap verdiler. Bu sözleşme gereği olarak dünyaya geldiklerinde, Allah’ın emirlerine sadakat ve ibadet vazifesine riayet etme zarureti doğar.

Kulların insanlarla yaptığı ticari, zirai ve sair hususlardaki anlaşmalara da sadakat göstermesi icap eder. Her ne kadar yapılan sözleşme kullarla alakalı ise de verilen söz Allah adına olmaktadır.

2-)HUDUTLARI MUHAFAZA ETMEK: Bu hususa gelince; Allah’ın: “Bu, Allah’ın hudududur, buna tecavüz etmeyin.” buyurduğu noktalara hassasiyetle dikkat edilmesi gerekir. Haramlara asla yaklaşmamak, şüpheli şeylere bulaşmamak lazımdır. İnsanlarla olan muamelelerde, sınırları korumak ve kimsenin hakkına tecavüz etmemek gerekir.

3-)ELDE MEVCUT OLANA RIZA GÖSTERMEK: Allah’ın taksimi neticesinde elde mevcut olan kazanca ve rızka razı olmak gerekir. Onda neden çok, bende neden yok tarzında bir düşünce, Allah’ın takdirine itiraz manası taşır. Allah, nasıl takdir ve tensip etti ise ona razı ve hoşnut olmak, kullukta kemalatın eseridir.

4-)ELDEN ÇIKANA SABRETMEK: Yukarıda anlatılan manadaki kulluğun neticesi olmaktadır.

Şimdi değerli dostlar önce kendimize sonra etrafımıza bir bakalım ibadet ve ubudiyetimiz ne durumda? Maneviyatımız maddiyatımızın tersine eriyip gidiyor mu? Son zamanlarda sıkça duyduğumuz deizim uyarılarını dikkate alıyor muyuz? Deizm; ibadetsizliğin diğer adı değimli? Bir adım sonrası ateizme götürmüyor mu? Tehlikenin farkında olmayanlara bir kez daha hatırlatmak lazım. Namaz, özellikle beş vakit namaz kılanların oranı yüzde yirmilere kadar düşmüştür. O namaz ki bütün ibadetlerin özü özeti ve imanımızın sigortasıdır. Müslüman’ın hayatından namaz gidince geriye ne kalır? Namaz hak batıl mücadelesinde müminlerin safında yer alıp yoklamada hazır bulunmaktır. İşte müddesir Suresi 41/43.ayetler: 41. O zaman Allah, cehennemde azap çekenlerin halini müminlere gösterecek. Onlar da cehennemdeki suçlulara hayretle soracaklar: 42. “Sizi Sekar denilen bu çılgın ateşe sürükleyen nedir?” 43. Onlar da şöyle cevap verecekler: “çünkü biz namaz kılanlardan değildik. Türlü bahanelerle namazı terk ederdik ve hak ile batılın mücadelesinde müminler safında yerimizi almazdık.” (adı geçen meal)

Ramazan için gittiğim Almanya da cemaatten biri “cuma namazını kılsa yetmez mi” diye sorunca bu ayetle cevap vermiştim.

Demem o ki sevgili kardeşlerim yangın büyük. Hepimize fedakâr bir itfaiye eri gibi çalışmak düşüyor. Allah yar ve yardımcımız olsun!

 

Recep uzun

Eğitimci-İlahiyatçı-Yazar

ruzun5252@gmail.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar

Reklam
BİR YORUM YAZIN

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.