ALTIN
DOLAR
EURO
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ordu °C

MÜSLÜMANIN DÜNYEVİLEŞME TEMAYÜLÜ

22.05.2018
341
A+
A-
MÜSLÜMANIN DÜNYEVİLEŞME TEMAYÜLÜ
Reklam

Dünya ‘nın bir misafirhane olduğunu , kendisinin imtihan için gelmiş bir misafir konumunu unutan Müslüman ebedi kalacakmış gibi dünyaya yönelir.Sekülerleşme de dediğimiz bu hastalık bünyeye yerleşince manevi kişiliğimizi kanser mikrobu gibi dumura uğratır.Öyle ki fani dünyalık için baki ahreti feda eder.Bu endişeyi dile getiren sevgili Peygamberimiz (S:A:V:) “Allah ‘a yemin ederşmki sizler için fakirlikten korkmuyorum.Fakat ben , sizden öncekilerin önüne serildiği gibi dünyanın sizinde önünüze serilmesinden,onların (gafillerin) dünya için yarıştıkları gibi sizinde yarışa girmenizden, dünyanın onları helak ettiği gibi sizide helak etmesinden korkuyorum” (Buhari ,Müslim)buyurmuştur. Bu günleri görenler bu nebevi ikaz ve endişenin ne kadar haklı olduğunu teslim eder.

 

Özellikle haram-helal hassasiyetini kaybeden müslümanın nasıl bir kimlik ve kişilik zaafına uğradığı hepimizin müşahadesinde mevcuttur.Oysa insan şahsiyetinde en önemli iki etken vardır:Sevip beraber oldukları ve kazanç yolları.Süfyanı servi Hazretlerine namazı ilk safta kılmanın faziletini anlatırmısın dediklerinde ; “kazancınız helal olsun, sonra istediğin safta namaz kılın” cevabı hayli manidardır.Sohbet için gittiğim ilçelerden birinde faizcilerin hep ilk safta namaz kıldıklarını ,ilk safı kimseye bırakmadıklarını  bir dostum teessüfle dile getirdi.Bir başkası yaşı kemale ermiş bir hacının torununa daire almak için maaşını teminat gösterip faizli kredi çektiğini, “ oysa iki tane dairesi bir oğlu var. Torunu henüz onbir yaşında” diyerek  hayret ve üzüntüsünü ifade etti. Neden bu aldırmazlık ?Hesap ,azap korkusu niçin dikkate alınmıyor?  “Öle bir zaman gelecekki , kişi malını helalden mi haramdan mı kazandığına aldırış etmeyecek” (buhari) hadisi işte dünyevileşmenin geldiği son eşiğe dikkat çekiyor.

 

Gemi çoktan su almaya başladı dostlar… İman gemisi batarsa neyi kazanmış olacağız?Haram gelince ibadet zevki ,gönül huzuru ,aile saadeti , kazanç bereketi  hepsi gider. Tuzlu suyu içmek gibi içtikçe harareti artar. Hz.Ömer “birinin kıldığı namaz , tuttuğu oruç sizi yanıltmasın.Konuştuğunda doğru söylüyormu,emanete riyayet ediyormu ?”  ikazında bulunur.Harun Reşit, Behlül Dana yı Pazar yerlerini kontrolle görevlendirir. Behlül bir fırına gider, adamı gözler, işinde hile yaptığını tespit eder.Sonra fırıncıya işlerini, aile durumunu sorar. Fıncı başlar yakınmaya:İşer istediği gibi gitmyor.Komşularından hiç memnun değil. Hanımının ne kadar huysuz, çocuklarının ne kadar asi olduğundan  şikayet eder…Behlül oradan çıkıp başka bir fırıncının yanına gider. Adam dürüst biridir.İşlerini de dürüsrçe yapar. Onada geçim ,kazaç aile durumunu sorar.Dürüst fırıncı “çok şükür kazancum iyi. Komşularım güzel insanlar.Hanımım cennet hatunu. Çocuklarım Allah’ın bir lutfu..” Behlül geri dönüp Harun Reşit ‘e “İlahi adalet görevini yapıyor, bana gerek yok “ der.

 

Anlaşılan o ki sevgili dostlar kader adalet eder.herkes hak ettiği sonuca doğru gider.Şu dünya pazarında birkaç metre bezle döneceğimiz kabri ve sonrasını unutmadan imanlı ,şuurlu ,şahsiyetli gayretli iyi müslüman, kaliteli mümin olarak yaşamak önemli.Şairin dediği gibi olmamalı:

 

“Nicedir büyütürsün bu kad ile kameti,

Daldın dünya zevkine unuttun kıyameti”

 

Fecir Suresi  15 ‘te  Rabbimiz uyarıyor: “ Fakat insanoğlu o kadar nankördür ki, Rabb’i ona güç, servet, sağlık ve benzeri nimetler bahşederek kendisini imtihan edince, bunun gelip geçici bir zevkten ibaret olduğunu ve asıl ikramın âhirette verileceğini göz ardı ederek aptalca bir gurura kapılır ve “Ben ne kıymetli bir kulmuşum ki, Rabb’im beni bunca nimetlerle onurlandırdı.” diyerek Rabb’ini unutur, sefahate dalıp gider”.  İşte bizim sakınmamız gereken Rabbimizi ,ahreti ,hesabı unutturan dünyadır.Öncekileri helak eden eli boş ,yüzü kara ebedi aleme gönderen bu dünyevileşme temayülüdür. Tekasür Suresi 1-2. Ayetler  buna dikkat çekiyor: “ Daha çok mal, servet, makam, şöhret elde etme tutkusuna kapılarak dünyanın gelip geçici zevklerini çoğaltma yarışı ve bunlarla birbirinize karşı üstünlük taslama hastalığı sizi öylesine derin bir gaflete düşürdü, insanî ve ahlâkî değerlerden uzaklaştırarak o kadar oyaladı ki, Sonunda ölüp mezarı boylayıncaya kadar bu gaflet uykusundan uyanamadınız

 

Gelin Hazreti Ali efendimize kulak verelim. “ Dünyanın huzuru dört şeye bağlıdır:

1.     Zenginler cimri değilse,

2.     Âlimler ilmiyle amilse,

3.     Cahiller bilmediklerini öğrenme peşindeyse

4.     Fakirler dünya için ahretini satmazsa.”

İşte huzurun ,kardeşliğin birliğin ,beraberliğin, Kuran eczanesinden alınıp sunulmuş reçetesi.

 

Rabbim Ümmeti Muhammedi helalinden kazanan ,Allah rızasını her şeyin üstünde tutan ,dünya ve ahret dengesini şaşırtmayan kullarından eylesin!Son nefesimize kadar emanetinde emin bir hayatı hepimize nasip eylesin!

 

Recep UZUN

Yorumlar

Reklam
ETİKETLER: , , ,
BİR YORUM YAZIN

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.