ALTIN
DOLAR
EURO
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ordu °C

İSLAM KARDEŞLİĞİ

06.04.2019
638
A+
A-
İSLAM KARDEŞLİĞİ
Reklam

Ömrümün ilk umresi için kara yoluyla kutlu Medine’ye gelmiştik. Mescidi Nebeviye girip heyecanla âlemlerin efendisi, gönlümüzün sultanını ziyaret edip salatü selamlardan sonra şükür namazı kılıp dönüşümüzde kalmak niyetiyle Mekke’ye doğru yola çıktık. Şoförümüz mazot yerine benzin alınca gece yarısı mola verdiğimiz yerde otobüs çalışmadı. Ses yok, hareket yok çölün ortasında kala kaldık. Neyse ki bir tırı durdurup yardım istedik. Zenci tır şoförü arabayı bir şekilde çalıştırdı ve durmayıp “Mekke’ye gidin durumu anlatıp düzeltirsiniz” dedi. Ben kendisine teşekkür ettikten sonra borcumuz ne kadar diye sorunca  ’Müslümanlar kardeştir, kardeşler para için değil Allah için birbirine yardım eder’ cevabını verdi. Evet iman bizi kardeş etmişti, bu zenci kardeşimiz kardeşlik görevini yerine getirmişti. Çok duygulandım iliklerime kadar işleyen duygularla onu kucaklayıp teşekkür ettim.

 

Enfal Suresi:103. Ayet’Allah’ın size bahşetmiş olduğu İslam, iman ve kardeşlik nimetini hatırlayın: Hani siz İslam ile tanışmadan önce, birbirine kan davası güden düşman kabileler ve gruplar idiniz de, Allah kalplerinizi kaynaştırıp birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde hepiniz kardeş oldunuz’’ ayeti tam da burada kendini göstermişti. Çölün ortasında kardeşimiz bize karşılık beklemeden yardım ediyor değil ücret teşekkür bile beklemeden yoluna devam ediyordu.

Allah için birbirini seven ve Allah için birbirine yardım edenler sevgili peygamberimizin diliyle Yedi sınıf insan vardır ki Allah Teâlâ onları hiçbir gölgenin bulunmadığı bir günde, kendi (Arş’ının) gölgesiyle gölgelendirir… (Bu sınıflardan biri de) birbirlerini Allah için seven, (birbirlerinin dert ortağı olan) bir araya gelişleri ve ayrılışları bu muhabbetle gerçekleşen iki kişidir…” (Buhârî, Ezân, 36)

Şeklinde müjdeleniyordu.

Kerim Kitabımızda: ‘’Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah’tan korkup sakının; umulur ki esirgenirsiniz.” (Hucurat, 49/10) buyruluyor. Gerçek imanın ölçüsü de bu kardeşlik duygusunun hayata yansımasıydı: “Hiçbiriniz, kendisi için istediğini din kardeşi için de istemedikçe olgun mü’min olamaz.”[Müslim iman 71]   “Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve yekdiğerini korumakta tek bir vücut gibidir. Vücudun herhangi bir uzvu rahatsız olursa öteki organları da bu yüzden rahatsız olur ve uykusuz kalır.”[Buhari, edep 27]

Söz konusu kardeşliğin icaplarını da şöyle özetlemiştir: “Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslüman’dan bir sıkıntıyı giderirse, Allah azze ve celle o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir müslümanın kusurunu örterse; Allah da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter.”(Buhari, Müslim). ’Her Müslüman’ın diğer Müslüman’a ırzı, malı ve kanı haramdır. Takva buradadır. Bir kimseye şer olarak Müslüman kardeşini hor ve hakir görmesi yeter.” (Tirmizi).

Kardeşliğin nasıl olması gerektiğini Rabbimiz bize öğretiyor: Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler ve Allah’a ve Rasûlüne itaat ederler. İşte Allah’ın kendilerine rahmet edeceği kimseler bunlardır…” (Tevbe, 9/71).

Rabbimiz bir kutsi hadiste samimi kardeşliği ihya edenleri seveceği müjdesini vermiştir. “Benim rızâm için birbirlerini sevenlere, benim rızâm için bolca sarf edenlere, birbirlerini sevmede samimî ve içten davranan sâdıklara, akraba ve dost ilişkilerini kesmeyenlere veya birbirlerini ziyaret edenlere sevgim hak olmuştur.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, V, 229)

Bu ayet ve hadislerden anlıyoruz ki iman kardeşlerimizi sevmek, korumak, gerektiğinde yardımına koşmak dini vazifemizdir. Kardeşlerimizin canı, malı, namusu bizim için mukaddes olduğu bilinciyle kendi canımız, malımız, namusumuz gibi korunacaktır. Hatta bir adım ötesini Ebu’l Hasan Harakani şöyle ifade ediyor: ‘Dünyanın bir yerinde bir müslümanın ayağına diken batsa, o diken önce benim kalbime sonra onun ayağına batar’’ Mevlana : ‘’ hocam Şems bana: Dünyanın bir yerinde üşüyen Müslüman varsa ısınmaya hakkın yok diye öğretti. Biliyorum ki bir yerlerde üşüyenler mutlaka var. Ondan sonra hiç ısınamadım…’’   diyor.

Üniversite de  okumak için Konya ya gitmiştim. Mehmet Öksüz adında yaşlı bir Allah dostuyla tanıştım. Hastaydı, ziyaretine gitmiştim. Sohbet, muhabbet derken ’sana bir teklifim olacak dedi. Gel seninle ahiret kardeşi olalım. Mahşer günü hangimize şefaat hakkı verilirse diğerine şefaat sözü verelim.’’ dedi. Elimi tuttu ve sözleştik. Kısa zaman sonra ebediyete göçtü. Ondan sonra onu hiç unutmadım. Hep dualarımda ve niyazlarım da oldu. Kardeşlik böyle güzel, anlamlı, duygulu bir hadise.  Sezai Karakoç Üstada kaç kardeş olduğu sorulduğunda ‘’bir buçuk milyar kardeşiz‘’ cevabını vermişler.

Mevla’mdan niyazım kardeşliğimizi diriltip yeniden, harabeye dönen gönül coğrafyamızı ihya edelim. Yeryüzünün bu kardeşliğe, İslam kardeşliğine her zamankinden daha çok ihtiyacı var…

Recep UZUN

ruzun5252@gmail.com

 

 

Yorumlar

Reklam
BİR YORUM YAZIN

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.