ALLAH DOSTLARININ VE GEÇMİŞLERİMİZİN KABRİNİ ZİYARET

Allah Dostlarının ve Geçmişlerimizin Kabrini Ziyaret

Müslüman kişinin imanı ve davranışları Kuranın öngördüğü ve Rasülullahın tarif ve tatbik ettiği şekilde olmalıdır.

‘’ Bunlardan sonra gelenler: “Ey Rabbimiz!” diye yalvarırlar. “Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla ve iman etmiş kardeşlerimizden hiç birine karşı, kalplerimizde yersiz ve uygunsuz düşüncelere yer bırakma. Şüphesiz sen, çok merhametli ve çok şefkatlisin’’ (Haşr :10) Ayet ölmüşlerimize karşı duamızı ve tavrımızı belirtmiş.Peygamberimiz gerek Uhut şehitlini , gerekse Baki kabristanlığını sık sık ziyaret ederek ümmetine örneklik etmiştir.

‘’Beni öldükten sonra ziyaret eden hayattayken ziyaret etmiş gibidir.’’ (Tac) buyurduğu rivayetine binaen hacca ve umreye gidenler Onun kabri şerifini ziyaret etmeden dönmezler. Sanki hayatta ziyaret etmiş gibi heyecan ve manevi coşku yaşarlar. Dillerde salavat, gözlerde yaş farklı bir atmosfer aşk ehlini kuşatır.Rabbim aşk ile ziyaretler ,ibadetler nasip etsin.

Allah dostlarının kabrini ziyaret, edeple Kuran tilaveti ve dua ederek onlara hediyeler göndermek ne kadar sevaplı ve güzel bir ibadettir. Onların şefaatine vesile olacağı ümit edilir. Hem kendi geçmişlerimizin kabrine, hemde maneviyat büyüklerinin kabrine gidip onlar için af ve mağfiret dileyecek, Yasinler, ihlâslar okuyacağız ki, bizden sonra gelenler de bizi hayır dua ile yâd edip ziyaret etsinler.

Son zamanlarda Peygamber tanımayan, Kuranı doğru anlamayan, gerek vehhabiliğin, gerekse modernist oryantalizmin etkisinde kalmış, kalbi bulanıklar kabir ziyaretini dillerine dolayıp yaftalamaya başladılar. Bunlar batılın ve batının yıkım ekibidir, bunun böyle bilinmesi gerekir. İslamın içini boşaltma projesi olduğunu unutmadan bunlara karşı ehlisünnet âlimlerin tedbir alması gerekir. Ölüye Kuran okunmaz diye ortalıkta dolanan birine senin cenaze namazını kılmayalım deyince apışıp kalmıştı.

Sevgili okuyucum, başta Allah dostları olmak üzere geçmişlerimizin kabrini ziyaret edelim. Onlara dua edip Kuran okuyup hediyeler gönderelim. Yukarda zikrettiğim ayet de buna teşvik ediyor. Ancak:

1. Abdestli gidelim.
2. Kabristana girince selam verelim. Ölenlerden bir şey istemek, mum dikmek, çaput bağlamak gibi bid’atlardan uzak duralım.
3. Salihleri vesile ederek Allah’tan isteyelim.
4. Ölümden ibret alalım, bizimde yakında buraya geleceğimiz dersini alarak İslamı daha diri, bereketli, gayretli yaşayalım. Sözü Yunus’umuza bırakalım:

Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler

Kiminin başında biter ağaçlar
Kiminin başında sararır otlar
Kimi masum kimi güzel yiğitler
Ne söylerler ne bir haber verirler

Toprağa gark olmuş nazik tenleri
Söylemeden kalmış tatlı dilleri
Gelin duadan unutman bunları
Ne söylerler ne bir haber verirler

Kimisi dördünde kimi beşinde
Kimisinin tacı yoktur başında
Kimi altı kimi yedi yaşında
Ne söylerler ne bir haber verirler

Kimisi bezirgan kimisi hoca
Ecel şerbetini içmek de güç a
Kimi ak sakallı kimi pir koca
Ne söylerler ne bir haber verirler

Yunus der ki gör takdirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler ne bir haber verirler

Rabbim bizleri geçmişlerimize hayırlı halef, geleceklere salih selef eylesin. Kabirleri cennet bahçesi, makamları âli olsun. Allah hepsine rahmet ve mağfiret eylesin! Ruhları için el Fatiha…

Recep UZUN

İlahiyatçı, Eğitimci, Hatip