ALTIN
DOLAR
EURO
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ordu °C

AYASOFYA TEVHİDİN SİMGESİDİR

14.07.2020
1.039
A+
A-
AYASOFYA TEVHİDİN SİMGESİDİR
Reklam

Yeryüzünde Kâbe’nin konumu neyse İstanbul’da bu mukaddes mabedin durumu da odur. Nasıl Mekke fethedilince ilk iş Kâbe’nin putlardan temizlenmesi olmuşsa; İstanbul’un Fethinde Ayasofya Pavlos’un putperest dininden öylece temizlenmiş, Hz İsa’nın (a.s) ve Peygamberimizin (S.A.V.)  tevhid dini İslam’ın mabedine dönüştürülmüştür. Bazı Müslüman görünümlü küfür hizmetkârlarının aksi iddiaları hiçbir kıymet ifade etmez. Bir bakıma iman – küfür dengesinde kimin kimden yana olduğunun açık göstergesidir.

       Ayasofya 86 yıldır ümmetin gözyaşı, gönül hüznü olarak zincirlere vurulmuş mahzun ve mahkûm bir mabetti. Samimi iman ehlinin dinmeyen yarası, durmayan duası olmuştur. Bizim neslin rüyası ve hayalinde yaşattığı diriliş muştusu olarak bu güne kadar gelmiştir. Bu yüzden içinde idamı göze alıp namaza duranlar bile olmuştu.

Nazım Hikmet bile bakın onun için ne demişti:

O ne mutlu, mübarek bir kuluymuş Allah’ın…

 “Belde-i Tayyibe”yi fetheden padişahın

Hak yerine getirdi en büyük niyazını;

 Kıldı Ayasofya ‘da ikindi namazını.

 İşte o günden beri Türk’ün malı İstanbul,

 Başkasının olursa yıkılmalı İstanbul.

İşte Arif Nihat Asya haykırıyor :

Hani nerede?

Gönüllerden kubbelere,

Kubbelerden gönüllere

 Gürül gürül akan Kur’an sesleri?..

Kur’an sesleri dindirilmiş,

 Müslümanlar sindirilmiş!..

Allah-Muhammed-Hülafa-i raşidinin

İsimleri kubbelerden yerlere indirilmiş!…

İşte böyle sisli ,puslu ,yaslı günlerin sonunda Ayasofya’nın zincirleri kırılıp ,kapıları ümmete açılıyor.Burada namaza duran Müslüman iki kıbleye ( Kabe ve mescidi Aksa)  karşı namazını eda etmiş oluyor.Bir bakıma böylece ümmete diriliş muştusu , müjdesi veriliyor.

Bir Allah dostunun (Osman Nuri Topbaş) tespit ve dualarıyla yazımızı bitirelim:

‘’Fâtih Sultan Mehmet Hânʼın vakfiyesinde de, vakfın şartlarını koruyanlar için hayır dua, değiştirip ihlâl edenler için ise mânevî bir tehdit ihtiva eden çok ağır bir beddua vardır.

Ayasofya’nın vakfedilme gayesine uygun şekilde tekrar câmi olarak açılacak olması;

  •  Bu ağır bedduanın kasvet ve zulmet bulutlarının dağılmasıdır.
  • 86 senelik ağır bir yanlıştan dönülmesidir.
  • Müslümanların gasp edilmiş bir hakkının iade edilmesidir.
  • Uzun bir fetret ve hasret devrinin ardından âdeta bir ba‘süba‘deʼlmevt gibi, bedenin ruhuna, maddenin manasına yeniden kavuşmasıdır.

Ümmete böyle bir bayram sevinci yaşatan Cenâb-ı Hakkʼa sonsuz hamdü senalar olsun. Ayasofya’yı dertlenerek çilesini çekmiş olan büyük dava adamlarından ebediyete irtihal etmiş olanların ruhları şâd olsun. Yine mahzun Ayasofya’nın yeniden yüzünün güldüğü bugünlere ulaşmasında, kalbî ve fiilî dualarıyla, maddî-mânevî emeği geçen herkese şükranlarımızı arz ederiz.

Cenâb-ı Hak, başta Mescid-i Aksa olmak üzere, ümmetin gasp edilmiş bütün mukaddes emanetleri üzerindeki esaret zincirlerinin birer birer kırılmasını, onların da tez zamanda aslına rücu etmesini müyesser kılsın. Cümlemizi de bu uğurda fedakârca hizmet eden gayret-i dîniyye sahibi sâlih müʼminlerin kervanına dâhil eylesin.

Rabbimiz buyuruyor:

“Allâhʼın mescidlerini ancak Allâhʼa ve ahiret gününe îmân eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler îmâr eder. Doğru yola ermiş olmaları umulanlar, işte bunlardır.” (et-Tevbe, 18)

Şimdi mânevî îmar zamanı. Ayasofya’yı yalnız cumalarda ve bayramlarda değil, beş vakit namazda cemaatle îmar ve ihyâ zamanı. Cenâb-ı Hakkʼa bu azîz nîmeti tekrar ihsân etmesinden dolayı fiilî şükrümüzün en güzel ifadesi bu olacaktır.

Unutmayalım ki, değeri bilinmeyen, lâyıkıyla sahip çıkılmayan ve şükredilmeyen nîmetlerin elden çıkması mukadderdir. Buna mukâbil; değeri bilinip sahip çıkılan ve şükredilen nîmetleri ziyadeleştirmek de ilâhî bir vaattir.

Rabbimiz;

Ayasofyaʼnın tekrar câmî hüviyetine rücû edişini hayırlı ve mübârek kılsın.

Ülkemizle birlikte âlem-i İslâm’ın aydınlık istikbâlinin müjdecisi eylesin.

Ümmet-i Muhammedʼe daha nice bayram sevinçleri yaşatacak maddî-mânevî fetihler ihsan buyursun.

“Ey kapılar açan Allâhʼımız! Bize hayır kapılarını aç!”

Âmîn!..’’

Recep UZUN

Yorumlar

Reklam
BİR YORUM YAZIN

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.