ALTIN
DOLAR
EURO
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ordu °C

İhaleye Fesat Karıştırma Suçu (TCK m.235)

26.04.2018
4.003
A+
A-
İhaleye Fesat Karıştırma Suçu (TCK m.235)
Reklam

Devlete adalet, sağlık, eğitim gibi birtakım aslî ve sürekli kamu hizmetlerini yürütme görevi verilmiş olup, Devlet bu görevleri yerine getirebilmek için gerçek veya tüzel kişiler ile alım, satım, kiralama ve yapım konularında sözleşmeler yapmaktadır. Ancak bu sözleşmeler, kamu kaynaklarının kullanımını içermesi sebebiyle diğerlerinden farklı usûl ve esaslara tâbi tutulmuştur.[1]

Devlet tarafından gerçekleştirilen alım, satım, kiralama ve yapım işleri daha önce 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nda belirlenen usûl ve esaslar çerçevesinde yürütülürken, 01.01.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 4735 sayılı Kamu Sözleşmeleri Kanunu, ihale sistemini yeniden düzenlemiş; Kamu İhale Kanunu’nun 2 nci maddesinde sayılan idarelerin kullanımında bulunan her türlü kaynaktan karşılanan mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihalelerinin, bu Kanun’da yer alan usûller çerçevesinde yapılması öngörülmüştür[2].

4734 ve 4735 sayılı Kanunlar ile aynı zamanda, ihale ve sözleşmeler için öngörülen usûl ve esaslara riayet etmeyen kamu görevlileri ve diğer kişilerin sorumlulukları ve uygulanacak müeyyideler de belirlenmiştir. Diğer taraftan, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda kamu harcamaları ile alâkalı suçlar yeniden tanzim olunmuş ve “ihaleye fesat karıştırma” ve “edimin ifasına fesat karıştırma” olmak üzere iki suç tanımlanmıştır.

Bu çalışmada 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 235’nci maddesinde düzenlenen İhaleye Fesat Karıştırma Suçu tüm yasal unsurları ile ayrıntılı olarak incelenecek, konu ile ilgili Yargıtay İçtihatlarına yer verilecektir. Ayrıca çalışmanın sonunda ihaleye fesat karıştırma suçunun işlenmesi sırasında elde edilen kazanç ve iratların vergilendirilmesi hususuna da kısaca değinilecektir.

  1. İHALEYE FESAT KARIŞTIRMA SUÇU (TCK m.235)

       1.1.Yasal Düzenleme

        5237 Sayılı TCK Madde 235 – (1) (Değişik fıkra: 11/04/2013-6459 S.K./12. md) Kamu Kurumu veya kuruluşları adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalara ilişkin ihaleler ile yapım ihalelerine fesat karıştıran kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

        (2) Aşağıdaki hâllerde ihaleye fesat karıştırılmış sayılır:

       a) Hileli davranışlarla;

  1. İhaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye veya ihale sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemek,
  2. İhaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak,
  3. Teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olduğu hâlde, sahip olmadığından bahisle değerlendirme dışı bırakmak,
  4. Teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı hâlde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye almak.  

     b) Tekliflerle ilgili olup da ihale mevzuatına veya şartnamelere göre gizli tutulması gereken bilgilere başkalarının ulaşmasını sağlamak.

     c) Cebir veya tehdit kullanmak suretiyle ya da hukuka aykırı diğer davranışlarla, ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye, ihale sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemek.

     d) İhaleye katılmak isteyen veya katılan kişilerin ihale şartlarını ve özellikle fiyatı etkilemek için aralarında açık veya gizli anlaşma yapmaları.

        (3) (Değişik fıkra: 11/04/2013-6459 S.K./12. md) İhaleye fesat karıştırma suçunun;

       a) Cebir veya tehdit kullanmak suretiyle işlenmesi hâlinde temel cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz. Ancak, kasten yaralama veya tehdit suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bu suçlar dolayısıyla cezaya hükmolunur.

       b) İşlenmesi sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmemiş ise, bu fıkranın (a) bendinde belirtilen hâller hariç olmak üzere, fail hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

        (4) İhaleye fesat karıştırma dolayısıyla menfaat temin eden görevli kişiler, ayrıca bu nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılırlar.

        (5) Yukarıdaki fıkralar hükümleri, kamu kurum veya kuruluşları aracılığı ile yapılan artırma veya eksiltmeler ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler veya kooperatifler adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalara fesat karıştırılması hâlinde de uygulanır.[3]

        İhaleye fesat karıştırma suçu, ihale sürecine ait ve ceza Kanununda sayılan fiillerin işlenmesi ile gerçekleşir. İhale sürecine ilişkin düzenlemeler, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu m.18 ve devamı maddeleri ile 2886 sayılı Devlet İhale kanunu m.9 ve devamı maddelerinde yer almaktadır. Ancak bu kanunlarda düzenlenen her hükme yönelik aykırılık iddiası, ihaleye fesat suçu olarak kabul edilemez. Çünkü bir fiilin ihaleye fesat karıştırma suçu sayılabilmesi için, mutlak olarak TCK m.235’de tanımlanan suçun unsurlarını oluşturması gerekir. Bu zorunluluk, “suçta ve cezada kanunilik” ilkesinin doğal bir sonucudur. [4]

          1.2. Genel Açıklamalar

İhaleye fesat karıştırma suçunun tanımına madde metninde değinilmiş olup, bu hükümle korunmak istenen hukuki yarar; kamu adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımı gibi ihalelerin dürüstlük ilkesine uygun olarak yapılmasıdır. Yapılan ihalenin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu veya 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi bir ihale olması şart değildir. Suçun oluşabilmesi için kamu adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımı ihalesi ya da kiralama  ihalesi olması yeterlidir. [5]

5237 Sayılı TCK’nun 235/son maddesi uyarınca yalnızca, kamu kurum veya kuruluşları adına yapılan ihalelere fesat karıştırılması halinde değil, aynı zamanda kamu kurum ve kuruluşları aracılığıyla yapılan ihalelere fesat karıştırılması halinde de suç oluşacaktır. Yeni düzenleme ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları[6], tarafından yapılan ihalelerde de, bu madde uygulama alanı bulacaktır.[7]

Ayrıca kamu kurum veya kuruluşlarının ortaklığı ile kurulmuş şirketler ve bunların bünyesinde faaliyet eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler ve kooperatifler adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına, kiralama ya da yapım işlerine yönelik ihalelere fesat karıştırılması halinde de, ihaleye fesat karıştırma suçu oluşmuş olacaktır.[8]

Kamu adına yapılan mal veya hizmet alımları ve kiralama işlemlerinde bedel eksiltme esası, buna karşılık satım ve kiraya verme işlemlerinde ise bedel artırım esası kabul edilmiştir. Yani artırmalarda, rayiç bedelin altında olmamak şartı ile teklif edilen bedellerin en yükseği; eksiltmelerde ise rayiç bedelden fazla olmamak üzere, teklif olunan bedellerden tercihen en uygun görüleni bulup, iş o teklif verene bırakılmaktadır. Artırmalarda ve eksiltmelerde en cazip teklifi verebin icabını kabul mahuyetindeki irade bildirimi ve bu iradenin oluşumunu sağlayan şartlar esas alınmak suretiyle sözleşme imzalanmasına kadar ki idari işlemlerin tamamı, ihale sürecini oluşturmaktadır. İhale süreci, sözleşmenin imzalanması ile sona ermektedir. [9] Sözleşmenin imzalanmasından sonra hileli davranışlarla gerçekleştirilen TCK madde 236/2 de tahdidi olarak sayılan eylemler artık “Edimin ifasına fesat karıştırma” suçunu oluşturacaktır.

          1.3. Korunan Hukuki Değer

İhaleye fesat karıştırma suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun özel hükümlerinde yer alıp, “ikinci Kitap” ının “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmının “Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar” bölümünde düzenlenmiştir. Bu bölümde düzenlenen suçların ortak özellikleri, hukuka aykırı bir takım davranışlarla zarara uğratılan suç mağdurlarının bireysel olarak korunmasından ziyade, genel olarak ekonomik faaliyetlerin serbest piyasa ekonomisinin kendine özgü kuralları, özellikle rekabet ve dürüstlük ilkeleri çerçevesinde sağlamaya yönelik olarak öngörülen hukuk kurallarının korunması olduğu görülmektedir. [10]

İhaleye fesat karıştırma suçunun düzenlendiği TCK’nun 235. maddesinin gerekçesinde, bu suç ile korunan hukuki değerin “kamusal faaliyetlerin dürüstlük ilkesine uygun olarak yürütüldüğüne dair ve özellikle, kamu adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımı gibi ihale işlemlerinin yapılmasıyla ilgili olarak, kamu görevlilerine duyulan güven” olduğu belirtilmektedir[11]. Bu durum doktrinde de benimsendiği görülmektedir.[12]

          1.4. Tipiklik[13]                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     İşlenmiş olan fiilin ceza kanunundaki suç tanımına uygun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ile ilgili bir unsurdur. Tipiklik unsuru incelenirken, sadece fiil açısından değil, o fiilin suç olarak nitelendirilebilmesi için gerekli bütün koşulların yanında, maddi ve manevi unsurların da değerlendirilmesi gerekmektedir[14].

İhaleye fesat karıştırma suçu TCK’nun 235. maddesinde tanımlanmış olup, bu tanım nazara alındığında, bu suçun vücut bulabilmesi için fesat karıştırılan ihalenin belli niteliklere sahip olması ve fesat kabul edilecek fiillerin de belli şekillerde gerçekleşmesi gerekmektedir[15].

          1.5. Suçun Maddi Unsuru 

TCK’da ihaleye fesat karıştırma suçu genel biçimde düzenlenmiş, hem ihale hem de fesad kavramı tanımlanmamıştır.

Fesat karıştırma eylemine konu davranış ile bir iş veya işlemde hukuki sonuç açıından sakatlık oluşturma durumu söz konusudur[16]. Fesat kavramının içine, hile, gizli anlaşma, tehdit, cebir ve benzeri kavramlar girmektedir[17].

Mevzuatta fesat karıştırma olarak nitelendirilebilecek haller, dört bent halinde tahdidi olarak sayılmıştır. Buna göre, ikinci fıkranın (a) bendinde sayılan dört hareketin hile ile işlenmesi gerekirken, (b), (c) ve (d) “hile” unsuru aranmamaktadır. İhaleye fesat karıştırma suçu, hareketin önemi bakımından bağlı, sayısı bakımından seçimlik hareketli bir suçtur. Seçimlik hareketlerden birkaçının yapılması durumunda, birden fazla suç oluşmaz[18].

          1.5.1.Hileli Davranışlar ile İhaleye Fesat Karıştırma (TCK m.235/2-a)  

Hile, birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, desise, entrika gibi anlamlara gelmektedir[19]. Hukuki terim olarak Hile; bir kimsenin kendi hareket tarzı ile diğer bir şahsı bir irade beyanında bulunmaya veya bulunmamaya sevk eden aldatıcı davranışların tümüne denir[20]. Hile kavramı içinde, gerçeği gizleme, doğruyu örten yalan beyanlar ve davranışlar, ikna edici yalan sözler bulunmaktadır[21].

Hile, niteliği itibariyle icrai bir davranışla yapılabileceği gibi, bir tarafın içine düştüğü hatadan ya da bilgisizliğinden yararlanarak ihmali davranışlarla da işlenebilir. Elbetteki bu durumda ihmali davranışla hareket eden kimsenin bilgilendirme yükümlülüğünün olması gerekir[22].

TCK 235/2 maddesinde tahdidi olarak sayılan hile ile yapılmış davranış türleri şunlardır.:

           1.5.1.1.Hileli davranışlar ile ihaleye katılma yeterliliğine veya koşullularına sahip olan kişilerin ihaleye veya ihale sürecindeki işlemlere katılmalarını             engellemek 

            4734 sayılı Kanunda ihalelerde eşitlik ilkesinin geçerli olacağı işaret olunduktan sonra 10 uncu maddede ihaleye katılacak olanlardan “ekonomik ve malî” yeterliliğin ve “meslekî ve teknik” yeterliliğin belirlenmesi maksadıyla birtakım belgelerin istenilebileceği belirtilmiş, 11 inci maddede de ihaleye katılamayacak olanlar sayılmıştır. Bu durumda, kanunda sayılan yasaklı kişilerden olmayan ve istenilen yeterlilik koşullarını karşılayan herkesin ihaleye katılabileceği hususunda tereddüt bulunmamaktadır. İşte ihaleye katılma yeterliliğine sahip olan kişilerin birtakım hileli davranışlarla -sahte belge düzenleme, sunulan belgeleri yok etme vs. gibi- ihaleye katılımının engellenmesi hâlinde fesat karıştırma suçu işlenmiş olacaktır[23].

            1.5.1.2. Hileli davranışlarla ihaleye katılma yeterliliğine veya  koşullarına sahip              olmayan kişilerin ihaleye katılmalarını sağlamak 

            İhaleye katılma yeterliliğine veya koşullarına sahip olmayan bir kimsenin, bu durumu bilinerek ihaleye kabul edilmesi bu suça vücut verir[24].

KİK’nun 10. maddesinde ihaleye katılımda yeterlilik kuralları ifade edilmiştir. Bu yasal düzenlemede belirtilen koşulları taşımayan kişiler ihaleye katılamazlar. KİK’nun 11. ve 17. maddesinde ve diğer mevzuata göre yasaklı olanlar da aynı şekilde ihaleye katılamazlar. Devlet İhale Kanununda ise ihaleye katılabilme koşulları 5. maddede, yasaklılık halleri ise 6. madde de ifade edilmiştir[25].

4734 sayılı KİK’nun 11. maddesi uyarınca şu hususlar ifade edilebilir.

Kamu ihalelerinde şeffaflığın ve tarafsızlığın sağlanabilmesi amacıyla;

  • İhale dökümanı hazırlığı, yaklaşık maliyet tespiti gibi ihale öncesi hazırlık işlemi yapanlar,
  • İhaleyi yürüten ve sonuçlandıran ihale komisyonları,
  • İhale öncesi ve sonrası onay makamı olan ihale yetkilileri ve bu yetkiye sahip kurullarda görevli kişiler,
  • İhale işlemlerine ilişkin aşamalarda bilgi sahibi olanlar,
  • Yukarıdaki şahısların eşleri ve üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar kayın hısımları ile evlatlıkları ve evlat edinenleri,
  • İlgili mercilerce hileli iflas ettiğine karar verilenler,
  • Bu kanun veya başka kanunlardaki hükümler uyarınca geçici veya sürekli olarak kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmış olan kamu ihale yasaklıları ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan veya kendi ülkesinde ya da yabancı bir ülkede kamu görevlilerine rüşvet verme suçundan dolayı hükümlü bulunanlar,
  • 4734 sayılı Kanunun 53. maddesinin (b) fıkrasının 8. alt bendi gereğince Bakanlar Kurulu Kararında belirtilen yabancı ülkelerin isteklilerinin,

Doğrudan ya da dolaylı olarak veya alt yüklenici sıfatıyla kendileri veya başkaları adına herhangi bir şekilde ihalelere katılmaları önlenmektedir[26].

Suçun oluşumu için yeterli koşullara sahip olmayanların ihaleye katılımlarının sağlanması yeterlidir. İhalenin kazanılmış olması gerekli değildir[27].

            1.5.1.3. Hileli davranışlarla teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olduğu halde, sahip olmadığından bahisle değerlendirme                      dışı bırakmak 

            Şartnamede gösterilen niteliklere sahip malları değerlendirme dışı bırakacak olan görevliler, bu işlem ile değerlendirme dışı bırakılan malların başka bir kişi veya şirketten alınması amacıyla gerçekleştirmeleri bu suça vücut verir. Piyasa koşulları nedeniyle böyle bir amaç güdülmeksizin şartnamesine uygun malların değerlendirme dışı bırakılması suç teşkil etmez[28].

            1.5.1.4. Hileli davranışlarla teklif edilen malları şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, sahip olduğundan  bahisle                                         değerlendirmeye almak 

            Bir kimseye ihalenin bırakılabilmesi için teklif edilen malların, şartname ile ekinde gösterilen teknik şartnameye uygun olması gerekir. Bu bent, yalnızca mal alım ve satım ihalelerinde uygulanabilir, hizmet alımı veya kiralama ya da yapım ihalelerinde bu bendin uygulanması mümkün değildir.Teklif edilen mal ile teknik şartnamede gösterilen malın birebir aynısı olması aranacaktır. Bir değeri bile farklılık taşıyorsa, teklif edilen malın, teknik şartnameye uygun olmadığı kabul edilmelidir. Buna rağmen değerlendirmeye alınırsa, bu bent açısından suç oluşmuş olur[29].

Teklifi değerlendirmeye almak, ihale komisyonuna ait bir yetki olduğundan, bu suç ihal ekomisyonu tarafından görevli kimseler tarafından işlenebilir. Bu niteliği bakımından bu suç faili bakımından özgü bir suçtur. İhale komisyonunda olmayan kişiler bu suça ancak yardım eden veya azmettiren sıfatıyla katılabilirler. İhale komisyonunda olup, değerlendirmeye alma kararına muhali kalan üyeler, ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi gereğince, sorumlu olmayacaklardır[30].

            1.5.2.Tekliflerle İlgili Olup da İhale Mevzuatına veya Şartnamelere   Göre    Gizli   Tutulması Gereken Bilgilere Başkalarının           Ulaşmasını             Sağlamak       (TCK m.235/2-b)     

İdareler, yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur. (KİK m.5/1).

İhale uygulamasında görevliler danışmanlık hizmeti sunarlar. İhale süreci ile ilgili olarak isteklilerin iş ve işlemleri ile tekliflerin teknik ve mali yönlerine ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve belgelerle, işin yaklaşık maliyetini ifşa edemezler. Kendilerinin veya üçüncü şahısların yararına kullanamazlar. (KİK m.61.)

Tekliflerin başka teklif verenler tarafından öğrenilmesi, ihalenin objektifliğini kaybetmesine neden olacağı gibi, rekabet ortamını da bozacaktır. Yani bilgi ve belgelerin hileli bir biçimde ulaştırılması, ya da hileli bir şekilde ele geçirilmiş olması gerekmez[31].

İhale mevzuatına veya şartnamelere göre gizli tutulması gereken bilgilerin, tekliflerle ilgili olarak başkalarını sağlamakla suç tamamlanır[32].

           1.5.3.  Cebir veya Tehdit Kullanmak Suretiyle ya da Hukuka Aykırı             Davranışlarla, İhaleye Katılma Yeterliliğine veya Koşullarına Sahip Olan   Kişileri İhaleye, İhale  Sürecindeki İşlemlere Katılmalarını Engellemek   (TCK m. 235/2-c)  

Öncelikle cebir kavramını açıklayacak olursak kelime anlamı olarak, bir kimseyi razı olmadığı, istemediği bir iş konusunda zorlamak anlamına gelmektedir[33]. Cebir, bir kimsenin bir suçu maddeten işlemek zorunda bırakılmasını ifade eder. Bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapmasına müsade etmesi için bir kişiye karşı zorlayıcı etki yapmaktır. Cebrin bizzat rekabeti yapan kişiye yönelmesi gerekir.[34]

İhaleye fesat karıştırma suçunun oluşabilmesi için ihaleye katılma yeterliliğine veya koşullarına sahip olan kişileri ihaleye cebir ile girmelerinin engellenmesi gerekmektedir[35].

Tehdit kavramı ise kelime anlamı olarak, bir kimsenin kendisine gelecek fenalığın bildirilmesi ile korkutulması anlamındadır[36].  Diğer bir ifade ile tehdit bir kimseyi ağır ve haksız zarara uğratacağından bahisle ikrah etmektir[37].

Tehdit, cebir veya hukuka aykırı davranış sonucu, kendisine karşı bu davranışta bulunan isteklinin ihaleye katılma yeterliliğine veya koşullarına sahip olması ve ihaleye katılmasının engellenmesi halinde bu suç tamamlanmış olur. Cebir ve tehdite rağmen istekli ihaleye katılmış ise, eylem teşebbüs aşamasında kalmış olur. Cebir, tehdit veya hukuka aykırı diğer davranışlar istekliye yapılmış olabileceği gibi onların temsilcisine veya etkileneceği bir başka kimseye karşı da yapılmış olabilir [38].

          1.5.4.  İhaleye Katılmak İsteyen veya Katılan Kişilerin İhale Şartlarını             ve        Özellikle Fiyatı Etkilemek İçin Aralarında Açık             veya Gizli   Anlaşma  Yapmaları (TCK m. 235/2-d)    

İhale öncesinde veya ihale sırasında istekliler arasında yapılan açık veya zımni anlaşmalar,  ihale şartlarını özellikle fiyatı etkilemeye yönelik ise serbest rekabeti engellediğinden bu suç oluşur. Fiyatın etkilenip, etkilenmemesinin suçun oluşumunda hiç bir önemi yoktur[39].

Suçun oluşması bakımından fiyatın etkilenmiş olup olmamasının veya ihalenin anlaşılan kişi üzerinde kalıp kalmamasının veya vaat edilen menfaatin elde edilip edilmemesinin suçun tamamlanması açısından bir önemi bulunmamaktadır. Burada önemli olan anlaşmanın yapılmasıdır[40].

İhaleye katılacak kimselerin, diğer istekliler ile para karşılığında anlaşarak ihaleden çekilmesini sağlamaları ya da teklif verenin temin ettiği para karşılığında ihale fiyatını etkileyecek şekilde ihaleden çekilmeleri ile de bu suç oluşacaktır[41].

İhalede tüm zarfların açılmasından önce, idarece tespit edilen yaklaşık bedelin söylenmesi bu suçu oluşturmaz. Çünkü zarf teslimleri artık gerçekleşmiş olup, yeni bir teklif alınması mümkün değildir. İhaleye katılanlar tekliflerini kapalı zarf içerisinde sundukları için değiştirme imkanları da artık bulunmamaktadır. Bu halde, gizli olan bilginin açıklanmasının ihaleyi etkileyecek mahiyeti kalmadığından artık bu suçun oluştuğundan bahsetmek mümkün değildir[42].

            1.6. Fail  

Bu suçun faili herkes olabilir. Özgü suç niteliği taşımadığı için kamu görevlisi veya bunun dışındakiler gibi bir ayrım yapılmaz. Hatta bu suçun faili ihaleye bizzat katılmayanlar dahil herkes olabilir[43].

İhaleye fesat karıştırma suçu uygulamada yaygın olarak kamu görevlileri tarafından işlenmektedir. Ceza hukuku anlamında kişinin kamu görevlisi sayılabilmesi için; yapılan işin kamusal faaliyet olması gerekmektedir. Kamusal faaliyet, Anayasa ve kanunlarda belirlenmiş olan usul ve esaslara göre siyasi bir kararla, bir hizmetin kamu adına yürütülmesi olarak ifade edilebilir. Bu faaliyeti icra eden görevlilerin, kadrolu ya da sözleşmeli, ücretli ya da sair bir maddi menfaat karşılık alıp almamaları, faaliyeti sürekli ya da geçici olarak yapmaları hususlarının bir önemi yoktur[44].

Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan ihalelerde ihale yapılmadan önce, ihale komisyonu oluşturulmaktadır. ihale komisyonu ihale yetkilisi tarafından bir ibaşkan olmak üzere, ikisinin ihale konusu işin uzmanı olması şartıyla, idari personelinden en az dört kişinin, genel ve katma bütçeli kuruluşlarda maliye memurunun, diğerlerinde ise muhasebe veya mali işlerden sorumlu bir personelin katılımıyla kurulacaktır. Üye sayısı en az beş ve tek sayıda kişiden oluşur. (KİK m.6.) İhale komisyonunun üyeleri ihale yetkilisince belirlenmektedir. İhale yetkilisi ise, idarenin, ihale ve harcam ayapma yetkisine ve sorumluluğuna sahip kişi veya kurulların yetki devri almış kamu görevlileridir. (KİK m.4)

           1.7. Suçun Konusu 

Suçun hukuki konusu ihaledir. ihale kavramı genel olarak, bir çok istekli arasından en uygun şartlarda kabul edene verme, eksiltme veya artırma olarak tanımlanmaktadır. İhaleye fesat karıştırma suçunun madde hükmü dikkate alındığında, suçun maddi konusu sadece kamu ihaleleridir[45]. Çünkü TCK’nun 235. maddesinde kamu kurum veya kuruluşlarıyla 5. fıkrada sayılan kurum ve kuruluşlar adına yapılan ihaleler esas alınmaktadır. Dolayısıyla kamu ihaleleri dışındaki ihaleler, TCK 235. maddesi kapsamında değerlendirilemeyecektir. TCK 235. maddesindeki ihalelerin idare hukuku anlamında ihaleler olduğu söylenebilir. İdare hukuku anlamında ihale ise, idarenin görev alanına giren hizmetlerin yürütülmesi için gerekli mal ve hizmetlerin, en uygun teklifi veren kişiye yaptırılmasını sağlamak için yapılan işlemler bütünü olarak tanımlanabilir[46].

İhale kavramı DİK ve KİK’nun 4. maddelerinde tanımlanmıştır. Buna göre ihale, ilgili kanunlarda (DİK ve KİK) yazılı usul ve şartlarla, işin istekliler arasından seçecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayı ile tanamlanan sözleşmeden önceki işlemleri ifade etmektedir. TCK’nun 235. maddesine göre suçun maddi konusunu oluşturan ihalenin DİK ve KİK çerçevesinde bir ihale olmak zorunda değildir. Madde gerekçesinde; “İhaleye fesat karıştırma suçunun oluşabilmesi için, yapılan ihalenin 4734 sayılı kamu İhale Kanunu veya 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi bir ihale olması şart değildir. Söz konusu suçun oluşabilmesi için önemli olan, yapılan ihalenin kamu kurum veya kuruluşları adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalarına ilişkin ihale olmasıdır.” şeklinde ifade edilmiştir.

TCK’nun 235. maddesinde düzenlenen suçun maddi konusu niteliğindeki ihalenin “Kamu kurum veya kuruluşlar ile Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yarana çalışan dernekler veya kooperatifler” adına yapılması gerekmektedir[47].

İhale konusu açısından ise TCK’nun 235. maddesine göre bir ihalenin ancak mal veya hizmet alım veya satımlarına veya kiralamalarına veya yapım işlerine ilişkin olması gerekmektedir. Bunun dışındaki ihaleler Türk Ceza Kanunu kapsamına girmemektedir[48].

Suçun hukuki konusu ile ilgili olarak, ihalenin hangi usulle yapıldığı önem arz etmektedir. Çünkü ihaleler farklı usullere göre yapılabilir ve bu usullerin kendine has özellikleri göz önünde bulundurularak, gerçekleştirilen eylemin ihaleye fesat karıştırma niteliğinde olup olmadığı belirlenmelidir. Örneğin DİK m. 35 e göre; kapalı teklif usulü, belli istekliler arasında kapalı teklif usulü, açık teklif usulü, pazarlık usulü veya yarışma usulüne göre yapılır. KİK m. 18’e göre ise; idarelerce mal veya hizmet alımları ile yapı işlerinin ihalelerinde, açık ihale usulü, belli istekliler arasında ihale usulü ve pazarlık usulüne göre yapılır[49].

           1.8. Mağdur ve Suçtan Zarar Gören 

İhaleye fesat karıştırmayı suçu genel manada toplumun çıkarını zedelemektedir. Ancak özel manada ihaleye giren kişi ve kurumların çıkarının zedelenmesine de yol açabilmektedir. İhaleye fesat karıştırma teşkil eden fiiller kendisine karşı işlenen kişiler bu suçun mağduru olarak karşımıza çıkacaktır. Ancak işlenen fiilden doğrudan etkilenme, ihaleye fesat karıştırmayı oluşturan fiilin doğrudan kendisine karşı işlenmesi, bu suçun mağdurunun sadece bu kişi olabileceği sonucunu doğurmaz. Belli bir kişiye karşı bu fiil işlenmişse de, netice itibariyle mağdur toplumu oluşturan herkes, bu topluluğun içinde belli bir kişi olan fiilden etkilenen ise doğrudan mağdur olarak karşımıza çıkacaktır. Aynı şekilde, teklif edilen malları, ihale şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmasına rağmen, sahip olmadığından bahisle değerlendirme dışı bırakılan kişiler (m. 235/2, a, 3), yine cebir veya tehdit kullanmak suretiyle veya hukuka aykırı diğer davranışlarla, ihaleye katılma yeterliliğine veya koşullarına sahip olmasına rağmen ihaleye, ihale sürecindeki işlemlere katılması engellenen (m. 235/2, c) kişiler de bu suçun doğrudan mağduru olarak karşımıza çıkmaktadır[50].

           1.9. Manevi Unsur 

İhaleye fesat karıştırma suçu, ancak kasten işlenebilir. Bu suç, doğrudan kastla işlenebileceği gibi, olası kastla da işlenebilir. Suçun işlenebilmesi için genel kast yeterlidir, özel kastla hareket edilmiş olması gerekli değildir. Fail hangi saikle hareket ederse etsin genel kastı taşıdığı sürece suçun manevi unsuru gerçekleşmiş sayılacaktır[51].

           1.10. Hukuka Aykırılık 

İhaleye fesat karıştırma suçu yönünden özel bir hukuka uygunluk nedeni öngörülmemiştir[52]. Mağdurun rızası, meşru müdafaa ve kanun hükmünü yerine getirme hukuka uygunluk nedeni fiili olarak uygulanma alanı bulamayacaktır. Ancak yetkili merciin emrini yerine getirme durumunda ise, ortada ihaleye fesat karıştırma yönünden bir emir bulunmakta ise de, bu emir yazılı olarak verilmiş olsa bile, konusu suç teşkil ettiğinden, TCK madde 24 hükmü gereğince yerine getirilemez. Yerine getirilir ise, emri veren ile talimatı yerine getiren kamu görevlisi eylemden dolayı sorumlu olacaktır[53].

           1.11. Suçun Nitelikli Halleri

           1.11.1. Daha Ağır Cezayı Gerektiren Nitelikli Hal

İhaleye fesat karıştırma suçu cebir veya tehditle işlenmesi halinde, kamu zararı meydana gelmemiş olsa dahi, faile verilecek ceza beş yıldan az olamaz. Bununla birlikte ayrıca kasten yaralama ve tehdit suçunun nitelikli halleri gerçekleşmişse, fail bu suçlardan dolayı da ayrıca cezalandırılır.

1.11.2. Daha Az Cezayı Gerektiren Nitelikli Hal

TCK’nun 235. maddesinin 3. fıkrasına göre; “b) işlenmesi sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmemiş ise, bu fıkranın (a) bendinde belirtilen haller hariç olmak üzere, fail hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, ihaleye fesat karıştırma suçunun temel şekli zarar suçu haline getirilmiş, suçun sonucunda zarar oluşmaması daha az cezayı gerektiren nitelikli hal olarak kabul edilmiştir[54].

Yargıtay ihaleye fesat karıştırma suçuna ilişkin zarar kavramını[55] açıkladığı kararlarında fesat karıştırılan ihalenin iptal edilmesi veya ihale sonucunda yapılan sözleşmenin ifa edilmemiş olması Hazineden bir gider oluşmasına yol açmayacağından kamu zararının gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceği ifade edilmiştir.

          1.12. Suçun Özel Görünüş Şekilleri 

          1.12.1. Teşebbüs 

İhaleye fesat karıştırma suçu, neticesi harekete bitişik suç olarak kabul edildiği takdirde, kural olarak bu tip suçlar için teşebbüse elverişli olmadığından, icra hareketlerinin bölünebildiği durumlarda fiilin teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilebilecektir.

İhaleye fesat karıştırmasuçu maddede sayılan bent ve alt bentlerdeki fiillerin yapılması ile tamamlanır. Suçun tamamlanması açısından ayrıca bir neticenin meydana gelmesi aranmaz. Bu suç salt hareket suçudur. TCK m.235’de sayılan hareketleri icra etmekle birlikte, engel olma, değerlendirme dışı bırakma, bilgi sızdırma, anlaşma yapma olarak gösterilen ve ihaleye fesat karıştırma olarak kabul edilen neticelere ulaşılamamış, failin elinde olmayan sebeplerle icra hareketleri yarıda kalmış veya netice gerçekleşmemiş ise, bu durumda icra hareketlerinin ağırlığına ve teşebbüsün derecesine göre TCK m.35 uyarınca fail hakkında ceza sorumluluğu doğacaktır[56].

           1.12.2. İştirak

İştirak, Arapça kökenli bir kelime olup; ortaklık, ortak olma, ortaklaşma, paydaşlık kelimeleriyle açıklanabilir.  Türk Ceza Kanunu anlamında ise, kanunen tek kişi tarafından işlenebilmesi mümkün olan bir suçun, birden fazla failin önceden işbirliği yaması sonucunda gerçekleştirilmesidir[57].

İhaleye fesat karıştırma suçuna iştirak bakımından genel hükümler uygulanır. Bu fiile iştirak yönünde her hangi bir özellik söz konusu olmayıp, TCK m. 235/2-d kapsamında suçun işlenebilmesi için birden fazla kişinin varlığı gerekmektedir; zira burada suçun oluşabilmesi için bir anlaşmanın varlığı aranmaktadır. Bu suç tipi çok failli suç olarak kabul edilir[58].

           1.12.3. İçtima

TCK’nun 236/3. maddesine göre bu suç nedeni ile menfaat temin eden görevli kişiler, ayrıca bu nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılacaktır. Bu suçun oluşması için herhangi bir menfaat temini gerekmemektedir[59].

1.13. Yaptırım 

         1.13.1. Ceza 

Bu suçun kanunda öngörülen cezası “üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası” dır. (m.236/1 Suçun cebir ve tehdit ile işlenmesi halinde verilecek ceza beş yıl hapis cezasından az olamayacaktır. Şayet kamu zararı meydana gelmemiş ise, suçun cezası “bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası” dır[60].

Kamu görevlisi olsun veya olmasın, bu suçtan mahkum olan kişiler bakımından ceza ile bağlantılı olarak TCK 53. maddesindeki hak yoksunlukları meydana gelecektir.

İhaleye fesat karıştırma suçundan dolayı mahkumiyet halinde, belli bir takım hakların kullanılamayacağına dair hükümler bulunmaktadır[61].

İhaleye fesat karıştırma suçunun failleri hakkında TCK madde 235’te yer alan cezai yaptırımlar dışında, Kamu İhale Kanunu ile Devlet İhale Kanunu’nda düzenlenen idari yaptırımlara da hükmedilecektir.

            1.13.2. Güvenlik Tedbirleri 

            İhaleye fesat karıştırma suçunun bir tüzel kişinin yararına işlenmesi halinde, ayrıca bu tüzel kişi hakkında, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirine hükmolunur. (TCK m.242) 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda tüzel kişilerin ceza sorumluluğunu bu tür suçlar için dahi kabul etmediğinden (TCK m.20/2), yararına ihaleye fesat karıştırma suçu işlenen özel hukuk kişisi hakkında faaliyet izninin iptali ve/veya müsadere hükümleri uygulama alanı bulacaktır[62].

TCK m.60/3’de yer alan hüküm gereği, faaliyet izninin iptali ve müsadere tedbirinin uygulanması sonucu işlenen fiile nazaran daha ağır sonuçlar ortaya çıkabileceği durumlarda hakim, bu tedbirlere hükmetmeyebilir[63].

Bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada tüzel kişinin organ veya temsicisi duruşmaya kabul edilir. Tüzel kişinin organ veya temsilcisi, sanığa tanınan haklardan yararlanır. Ancak, sanığın aynı zamanda tüzel kişinin organ veya temsilcisi sıfatına taşıması halinde bu hüküm uygulanmaz (CMK m.249)

4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun “İhalelere katılmaktan yasaklama” başlıklı 59. maddesine göre; ” 17’nci maddede belirtilen fiil veya davranışlardam Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil eden fiil veya davranışlarda bulunan gerçek veya tüzel kişiler ile o işteki ortak veya vekilleri hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur. Hükmolunacak cezanın yanı sıra, idarece 58’inci maddeye göre verilen yasaklama kararının bitiş tarihini izleyen günden itibaren uygulanmak şartıyla  bir yıldan az olmamak üzere üç yıla kadar bu kanun kapsamında yer alan bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan mahkeme kararıyla 58’inci maddenin ikinci fıkrasında sayılanlarla birlikte yasaklanırlar[64].

Bu kanun kapsamında yapılan ihalelerden dolayı haklarında birinci fıkra gereğince ceza kovuşturması yapılarak kamu davası açılmasına karar verilenler ve 58’inci maddenin ikinci fıkrasında sayılanlar yargılama sonuna kadar bu kanun kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlaranın ihalelerine katılamaz. Haklarında kamu davası açılmasına karar verilenler, Cumhuriyet savcılıklarınca sicillerine işlenmek üzere Kamu İhale Kurumuna bildirilir. (4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 59/2. maddesi)

Bu madde hükümlerine göre, mahkeme kararı ile yasaklananlar ve ceza hükmolunanlar, Cumhuriyet Savcısı tarafından sicillerine işlenmek üzere Kamu İhale Kurumuna, meslek sicillerine işlenmek üzere ilgili Meslek Odalarına bildirilir. (4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 59/4. maddesi)

Sürekli olarak kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmış olan mahkeme kararları, kamu İhale kurumunca bildirimi izleyen onbeş gün içinde Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle duyurulur.  (4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 59/5. maddesi)

Bu madde hükümlerince verilen ihaleden yasaklama kararı güvenlik tedbiri mahiyetindedir. 4735 Sayılı Kanun hükümlerine göre ihaleden yasaklama kararı “bir yıldan az olmamak üzere üç yıla kadar” bir süreyle verilebilir. Bu yaptırımın infazına ancak idari yaptırım olarak verilen ihaleen yasaklama kararının uygulanmasının bittiği tarihten itibaren başlanabilecektir. (4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 59/1. maddesi)

İhaleye fesat karıştırılması nedeniyle meydana gelen kamu zararı, bu suçtan mahkum olan kamu görevlileri tarafından tazmin ettirilir.

  1. İhaleye Fesat Karıştırma Suçunun İşlenmesi Sırasında Elde Edilen Haksız Kazanç ve Menfaatlerin Vergilendirilmesi

İhaleye fesat karıştırma suçunun işlenmesi sırasında, ihale artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen gelirler “Diğer Kazanç ve İratlar” üst başlığı, “Arızi Kazançlar” alt başlığı altında vergilendirilir[65].

Arızi kazançlar, sürekli olarak yapılmayan veya arada bir yapılan ticari faaliyet veya serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlardır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 82. maddesinde altı bent halinde sayılmıştır[66].

Gelir Vergisi Kanunu’nun 82. maddesinin 2. fıkrası gereğince; Ticari veya zirai bir işletmenin faaliyeti ile serbest meslek faaliyetinin durdurulması veya mesleğin terkedilmesi, henüz başlanmamış böyle bir faaliyete hiç girilmemesi, ihale, arttırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen hasılattan, belgelendirilmiş giderler düşüldükten sonra kalan kazancın 21.000,00 TL’yi aşan kısmı arızi kazanç olarak vergilendirilmektedir.

193 sayılı Kanun’un 82. maddesi ikinci fıkrasından da anlaşılacağı üzere arızi kazanç sayılacak kazançlar üçlü bir sınıflandırmaya tabi tutulmuştur. Bu sınıflandırma; “Belirlenen gelir getirici faaliyetlerden vazgeçme, Bu faaliyetlere hiç girişilmeme, İhale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi” şeklindedir.

GVK 82 “… alınan para ve ayınlarla diğer suretle elde edilen ve para ile temsil edilen menfaatler…” biçimindeki ifade ile, arızi kazançların elde edilmesinde tahsilat esası kabul edilmiştir[67].

GVK 83/3’e göre “hasılat” deyimi, alınan para ve ayınlarla diğer suretlerle elde edilen para ile temsil edilebilen menfaatleri ifade eder[68].

 

Av. MEHMET SAMİ UZUN

                 

*    Ordu Adliyesi Adli Yargı Savcı Adayı, Adalet Bakanlığı , Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Yüksek Lisans Öğrencisi.

[1] SARITAŞ Hatice, “İhaleye Fesat Karıştırma ve Edimin İfasına Fesat Karıştırma Suçları” Sayıştay Dergisi, 73. Sayı, S.51.

[2] SARITAŞ, agm., s.51.

[3] YALVAÇ Gürsel, Ceza ve Yargılama Hukuku Yasaları, Adalet Yayınevi, Eylül 2014, 5. Baskı, S.242-243.

[4] ŞEN Ersan, AKSÜT Ertekin, Uygulamada İhaleye Fesat Karıştırma Suçları, Eylül 2012, s.32.

[5] ŞAHİN Cumhur/ÖZGENÇ İzzet, Türk Ceza Hukuku Mevzuatı, 2007.

[6] Anayasa m. 135’e göre; meslek kuruluşlarının tanımı şu şekildedir: “Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslek faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere, meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları, kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu düzel kişileridir.”

[7] KAZANCI Behiye Eker, İhaleye Fesat Karıştırma ve Edimin İfasına Fesat Karıştırma Suçları, Seçkin yayınevi, Mart 2011, Ankara, 2. Baskı, s.113.

[8] KAZANCI, age., s.114.

[9] ÇALIŞKAN Suat, İhale Kavramları ve İhale Suçları, Adalet Yayınevi, Temmuz 2013.

[10] ARSLAN Çetin, İhaleye Fesat Karıştırma Suçu, Adalet yayınevi, Ankara 2012, 3. Baskı, s.107.

[11] Bkz. Madde Gerekçesi, p.2.

[12] ERDAĞ Ali İhsan, “Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar İhaleye Fesat Karıştırmak Suçu” Adalet Bakanlığı Yeni Türk Ceza Adaleti Sistemi Tanıtım Sitesi, www.ceza-bb.adalet.gov.tr/makale/100.doc, s.3. Erişim Tarihi : 03.04.2015.

[13] …/TCK’nın 235. maddesinde ihaleye fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığı, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın “a” ve “b” bentlerinde sayılan hallerde ihale sürecinde görev alan ilgili görevlileri, “d” bendinde belirtilen halde ise ihaleye katılan ya da katılmak isteyen kişilerin suçun faili olabileceği, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiği, bu itibarla 5237 sayılı TCK’nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve TCK’nın 235/2-d maddesi uyarınca ihaleye katılan ya da katılmak isteyen kişiler tarafından işlenebilen ihaleye fesat karıştırma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alındığında sanık F____’nin iştirak durumunun buna göre değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,/… Yargıtay 5. C.D., 2012/3588 E, 2013/1487 K,

[14] ARSLAN, age., s.112.

[15] ARSLAN, age., s.113.

[16] ŞAFAK Ali, Ansiklopedik Hukuk Sözlüğü, Ankara 2002, s.138.

[17] ÖZGENÇ İzzet, Ekonomik Çıkar Amacıyla İşlenen Suçlar, Seçkin yayınevi, Ankara 2002, s.240.

[18] ÇELİK Kadir, “Yeni Türk Ceza Kanunu’nda İhaleye Fesat Karıştırma ve Edimin İfasına Fesat Karıştırma Suçları”, Yerel Yönetim ve Denetim, Mayıs, 2006, c.11, s.14.

[19]http://www.msxlabs.org/forum/x-sozluk/96741-hile-nedir.html http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&view=bts&kategori1=veritbn&kelimesec=156176 E.T.:04.04.2015.

[20] Türk Hukuk Lügatı, Başbakanlık Basımevi, Ankara 1998, s.128.

[21] YILMAZ Ejder, Hukuk Sözlüğü, Yetkin Yayınları, 9. Baskı, Ankara 2005, s.482.

[22] ÖZGENÇ İzzet, Türk Ceza Kanunu Gazi Şehri,Seçkin yayınevi, Ankara 2005, s.892-893.

[23] SARITAŞ Hatice, “İhaleye Fesat Karıştırma ve Edimin İfasına Fesat Karıştırma Suçları” Sayıştay Dergisi, 73. Sayı, S.57.

[24] ÇALIŞKAN, age., s.621.

[25] ÇALIŞKAN, age., s.621.

[26] ÇALIŞKAN, age., s.621-622.

[27] GÜNDEL, Ahmet, Yeni Türk Ceza Kanunu Açıklaması, Ankara 2009, 4. Cilt, s.4582.

[28] GÜNDEL, age., s. 4582.

[29] YAŞAR, Osman/GÖKCAN, Hasan Tahsin/ARTUÇ, Mustafa, Yorumlu-Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, 2. Baskı, Adalet yayınevi, Ankara 2014, 5. Cilt, s.7034.

[30] YAŞAR/GÖKCAN/ARTUÇ, age., s.7034.

[31] ALTIPARMAK, Cüneyd, Türk Ceza Kanunu’nda İhaleye İlişkin suçlar, Seçkin yayınevi, 2012. s.80.

[32] ALTIPARMAK, age., s.81.

[33] ÖZON, Mustafa Nihat, Osmanlıca Türkçe  Sözlük, İstanbul, 1985, s.116.

[34] ALTIPARMAK, age., s.81.

[35] KİK-UK, K. 2004/1768, K.T. 14.12.2004.

[36] ÖZON, age., s.834.

[37] GÜLŞEN, Recep, Hürriyeti Tahdit Suçları, Ankara 2002, s.98.

[38] YAŞAR/GÖKCAN/ARTUÇ, age., s.7040.

[39] ALTIPARMAK, age., s.86.

[40] YAŞAR/GÖKCAN/ARTUÇ, age., s.7043.

[41] ALTIPARMAK, age., s.86.

[42] ÖZGENÇ, age., s.42.

[43] ALTIPARMAK, age., s.87.

[44] ALTIPARMAK, age., s.87.

[45] …/Dairemizin istikrar kazanan uygulamalarına göre ihaleye fesat karıştırma suçunun oluşabilmesi için kanunlarda öngörülmüş ihale usullerinden biri ile usulüne uygun yapılmış ya da yapılacak bir ihale ve iş olmasının zorunlu olduğu, doğrudan temin yönteminin 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 18. maddesinin (d) bendinde bir ihale usulü olarak öngörülmüş iken, 15.08.2003 gün ve 25200 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4964 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun İle Kamu İhale Kanunu Ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 12. maddesi ile “4734 sayılı Kanunun 18. maddesinin (d) bendi madde metninden çıkarıldığı”, anılan Kanunun 15. maddesi ile de 4734 sayılı Kanunun 22. maddesi değiştirilerek doğrudan temin usulünün düzenlendiği, 4964 sayılı Kanunun 12 ve 15. maddelerinin gerekçelerinde de “esasen bir ihale usulü olmayan “doğrudan temin”in ihale usulleri arasından çıkarıldığı ve buna ilişkin esas ve usullerin Kanunun 22. maddesinde düzenlendiği” ifade edilmiş olup, değişiklik gerekçesi ile birlikte söz konusu madde metni incelendiğinde; doğrudan temin yönteminin bir ihale usulü olmadığı, sadece madde metninde belirtilen durumlarda idarelerce kullanılabilecek bir satın alma yöntemi olduğu anlaşılmakla; sanıklara atılı ihaleye fesat karıştırma suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı, sanık F____’nin sübutu kabul olunan eylemlerinin zincirleme biçimde görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, kamu görevlisi tarafından işlenebilen bu suça iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alınarak, suç tarihinde kamu görevlisi olmayan diğer sanıkların eylemlerinin bunlardan hangisine temas ettiğine ilişkin gerekçeleri açıklanıp, sanık F____ hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan tefrik kararı verilen evrak akıbeti de araştırılarak hüküm kurulması yerine yazılı şekilde suç vasfında hataya düşülerek, sanıklar K____, C____, ve S____ haklarında ise gerekçeden yoksun biçimde hükümler kurulması,…/ Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Esas: 2012/3588, Karar: 2013/1487

[46] ÖZBEK, Veli Özer/KANBUR, Mehmet Nihat/DOĞAN, Koray/ BACAKSIZ, Pınar/ TEPE, İlker, Türk ceza Hukuku Özel Hükümler, 2. baskı, seçkin yayınevi, Ankara 2011, s.813.

[47] ÖZBEK/KANBUR /DOĞAN/ BACAKSIZ/ TEPE, age., s.814.

[48] ÖZBEK/KANBUR /DOĞAN/ BACAKSIZ/ TEPE, age., s.814.

[49] ÖZBEK/KANBUR /DOĞAN/ BACAKSIZ/ TEPE, age., s.815.

[50] ARITÜRK, Ramazan, İhaleye Fesat Karıştırma Suçu, Doktora Tezi, İstanbul 2011.s.179.

[51] YAŞAR/GÖKCAN/ARTUÇ, age., s.7047.

[52] ARSLAN, age., s.192.

[53] YAŞAR/GÖKCAN/ARTUÇ, age., s.7048.

[54] YAŞAR/GÖKCAN/ARTUÇ, age., s.7051.

[55]  …/Fesat karıştırılan ihalenin iptal edilmesi veya ihale sonucunda yapılan sözleşmenin ifade edilmemiş olması Hazineden bir gider oluşmasına yol açmayacağından kamu zararının gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceği, bu suçta benimsenen zararın gerçekleşmiş bir zarar olması, kez aiptal edilen ihale ile yeniden yapılan ihale arasındaki olumsuz farkın da zarar kavramı içinde değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla kanunda öngörülen her fesat halinde mutlak zarar doğacağının kabulünün olanaksızlığı karşısında, eylem nedeniyle kamunun temin edeceği mal veya hizmet alımlarında ya da yapım işlerinde bedelin olması gerekenden yüksek tutulması, kamu adına kiralama ya da yapım işlerinde bedelin olması gerekenden yüksek tutulması, kamu adına kiralama ya da satımlarda ise bedelin düşük kalması nedeniyle serbest rekabet ortamanın bozulmasına bağlı bir zararın doğması halinde TCK’nun 235/3. maddesinin uygulanabileceği, başka bir anlatımla ihalenin idari bir işemle fesat nedeniyle yapılacak giderlerin anılan hükümde belirtilen zarar kapsamına dahil olmayıp, işin görülmesi için iarece yapılan doğal masraflar kapsamında bulunduğu gözetilmeden yanılgılı değerlendirmeyle TCK’nun 235/3. maddesinin tatbiki suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayini,…/ 5.C.D. 23/03/2013, 3352/2125

[56] ŞEN, age., s.83-84.

[57] ŞEN, age., s. 84.

[58] ŞEN, age., s. 84.

[59] ALTIPARMAK, age., s.123.

[60] ÖZGENÇ, age., s.115.

[61] Milletvekilli seçilme yeterliliği,

[62] ŞEN, age., s.98-99.

[63] ŞEN, age., s. 99.

[64] ÖZGENÇ, age., s.84-86.

[65] ÖNER, Erdoğan, Vergi Hukuku ve Türk Vergi Sistemi, Seçkin Yayınevi, 2014 Ankara, 3. Baskı, s.328.

[66] MUTLUER, M.Kamil, Vergi Hukuku Genel ve Özel Hükümler, Ankara 2011, Turhan Kitabevi, 3. Baskı,s.457.

[67] SABAN, Nihal, Vergi Hukuku, Beta yayınevi, 6. baskı, s.305.

[68] SABAN, age., s. 305.

Yorumlar

Reklam
ETİKETLER: , , ,
BİR YORUM YAZIN

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.