ALTIN
DOLAR
EURO
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ordu °C

Dua ve Gözyaşı

20.02.2018
7.337
A+
A-
Dua ve Gözyaşı
Reklam

Dua kulun Rabbiyle canlı bağlantıya geçip halini ve aczini arz edip lutfuna talip olmasıdır. Hiçbir aracıya gerek olmadan Rabbimiz bizi çağırıyor: Ey insanlar! Bir şey isteyeceğiniz zaman başkasına değil, yalnızca bana dua edin ki, ben de duanızı kabul edeyim (mümin :60). Her zaman dua edilebilir ama özellikle seher vakti dualarımız için en uygun icabet vaktidir.Merhum Dr.Hulusi Baybal Abimin  “Evladım üç kalp bir araya gelirse o anda yapılan dua kabul olur. Kuran’ın kalbi Yasin, zamanın kalbi seher vakti, bir de senin kalbin uyanık olursa o saatte dualar red olunmaz Hak katında” tavsiyesini hiç unutmam.

 

Dualarımız hakka sunulmuş dilekçelerimizdir. Gözyaşı bu dilekçenin pulu imzası hükmüne geçer.

“Gözyaşı Arifin kalbinin tercümanıdır.

Gözyaşı, mağfiret için Allahın kullarından istediği istirhamıdır.

Gözyaşı, asinin kurtuluş ipidir.

Göz yaşı, Hak yolcularının Cenabı Allaha yaklaşmak için yegane sığınaktır.

Gözyaşı yokluğa erenlerin saadet sermayesidir.

Gözyaşı, manevi hayatın anahtarıdır.

 

Allah için akıtılan bir gözyaşı, sırasına göre dağlar kadar yapılan ibadetlerden daha üstündür.” Mahmut Sami Ramazanoğlu (K.S)

 

İsra 109:” Ağlayarak yüz üstü yere kapanırlar; bu, onların gönüllerindeki saygıyı artırır.”  Rabbim sevgili kullarını böyle vasıflandırıyor. Peygamber efendimiz (S.A.V.) : ”Allah korkusuyla yaş döken gözlere cehennem ateşi değmeyecek “  müjdesini veriyor. Kıyamet Günü Arşın gölgesinde olacak yedi sınıf insanı sayarken tenhalarda Allah için gözyaşı dökenleri de sayıya dahil ediyor.

 

Mevlana Hazretleri : “Pişmanlık ateşiyle dolu bir gönülle ve nemli gözlerle dua ve tevbe et! Zira çiçekler güneşli ve ıslak yerlerde açar.İçteki kiri su değil ancak gözyaşı temizler “ buyuruyor.

 

Hazreti Ayşe annemiz bazı geceler Resulullahın ağlayarak secdeye kapandığını, gözyaşıyla seccadesini ıslattığını haber veriyor. Hazreti Ömer Efendimizin yanaklarında çok ağlamaktan gözyaşları iz etmişti.

 

Şimdi kendimize sormamız lazım. EN SON Allah için  ne zaman ağladım?. Gafilane attığımız kahkahalar yerini ne zaman nedamet gözyaşlarına bırakacak. Kendimiz için, sevdiklerimiz için, Ümmeti Muhammet için …Yoksa mahşer sabahında mı kendimize geleceğiz.O gün feryadın, figanın, gözyaşının ne faydası olacak ki? Tevbe Suresi 82 : “Artık, bundan böyle (dünyada)  biraz gülsünler; fakat kazandıklarının bir karşılığı olarak (ukbada) çok ağlayacaklar”ayeti kimlerden söz ediyor.Seyrettiği filimden etkilenip bir yalan için gözyaşı döküp günahlarına ağlamayanlara,isyandan vaz geçmeyenlere , ömür sermayesini gafletle tüketenlere ibretlik bir kıssa belki faydalı olur.

 

Büyük Mutasavvıf Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri bir gün tımarhanenin önünden geçiyordu. Tımarhane hizmetçisinin tokmakla birşeyler dövdüğünü görüp:

— Ne yapıyorsun? diye sordu. Hizmetçi:

— Burası tımarhanedir. Delilere ilâç yapıyorum, dedi.

 

Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri:

— Benim hastalığıma da bir ilâç tavsiye eder misin? dedi.

Hizmetçi hastalığının ne olduğunu sordu. Beyazıd Hazretleri:

— Benim hastalığım günah hastalığı… Çok günah işliyorum, dedi.

Hizmetçi:

— Ben günah hastalığından anlamam… Ben delilere ilâç hazırlıyorum, diye cevap verdi.

Tam bu sırada tımarhane parmaklığının arasından konuşulanları duyan bir deli, (!) Beyazıd-ı Bestamî Hazretlerine:
— Gel dede, gel! Senin hastalığının çaresini ben söyleyeyim, diye seslendi.

Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri, meczubun yanına sokularak:

— Söyle bakalım, benim derdime çare nedir? dedi.

 

Meczup şu ilâcı tavsiye etti:

— Tevbe kökü ile istiğfar yaprağını karıştır… Kalb havanında tevhîd tokmağı ile döv, insaf eleğinden geçir, göz yaşıyla yoğur, aşk fırınında pişir… Akşam – sabah bol miktarda ye… O zaman göreceksin senin hastalığından eser kalmaz, dedi.

 

Bu güzel ilâcı öğrenen Beyazıd Hazretleri:

— Hey gidi dünya hey! Demek, seni de deli diye buraya getirmişler, deyip oradan ayrıldı.

Bu ilâç, halen günah hastası olanlara tavsiye olunmaya değer bir ilâçtır. Yani bu formülün hükmü hâlâ devam etmektedir

 

Rabbim hepimize kalp uyanışı nasip etsin.Gönülden yakarışlarla kabul olan dualar yapmaya muvaffak kılsın.Gözyaşıyla arınıp tertemiz bir kulluk yamayı hepimize lutfetsin!..

Yorumlar

Reklam
ETİKETLER: ,
BİR YORUM YAZIN

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.